Son 2 günde 9 şehit verdik. Hepsi profesyonel asker ve polis.
Açılım sürecinde devletin gözü önünde PKK ya teslim edilen şehirlerde açılan hendekler, kurulan barikatlar gerisinde konuşlanmış keskin nişancılar ve uzaktan kumandalı bomba tuzaklar kayıpların çoğundan sorumlu.
En yetkili ağızlar Diyarbakır Sur ilçesi için yakında kesin sonuç alınıp, teröristlerin temizleneceğini açıklarken, yeni hendekler açılan 5 mahallede daha sokağa çıkma yasağı konulduğunu öğreniyoruz. Devlet ülkenin en büyük metropollerinden birinin merkezinde aylardır kontrolü ele geçiremiyor. Yeni yollar tünellerle Fatsa’dan Ordu’ya 20 dakikada ulaşıyoruz ama Cizre’de devlet günde 25 metre ilerleyebiliyor. Böyle hüzünlü günlerde gülmek için havuz medyasının eski manşetlerine göz atarım. Size de tavsiye ederim, hayatı hafife almak, acınacak halimize gülmek için birebir.
Star Gazetesi: Kandil “Evet” dedi çekilme Haziran’da (Mart 2013)
Sabah: PKK Çekiliyor ve 1200 genç indi bile! (Nisan 2013)
Akit: Süreci bozan haindir ve 2015 çözüm için final olacak (Eylül 2014)
Bizzat hükümetin en yetkili ağızlarınca bu dönemde örgütün çekilme bir yana süreci toparlanma, eleman devşirme ve şehirlere silah yığma fırsatı olarak değerlendirdiği açıklanmıştı. Devletin bildiği bu gerçekleri medya da tabi ki çok iyi biliyordu. Buna rağmen bilinçli olarak yalan rüzgârları estirmeye devam ettiler.
Ya Dolma bahçe öncesi ve sonrası dansözleri kıskandıran dönüşlere ne demeli ? (Cumhurbaşkanının açıklamalarının öncesi ve sonrasında)
Akşam: Barışa Dev Adım - Dolmabahçe yanlıştı
Star: Barış baharı - İzleme Heyeti Yanlıştı
Yenişafak: Silahlara veda çağrısı - Dolmabahçe yanlıştı
Türkiye: Tarihi gün - Dolmabahçe mesajları yanlıştı
Nasıl oluyor da halka bu kadar kolay yalan söyleyebiliyorlar ve bir gün içerisinde 180 derecelik dönüşler yapabilecek kadar yüzsüzler?
17-25 Aralık soruşturmaları sırasında internet ve medyaya yansıyan yüzlerce yolsuzluk tapeleri ve belgelerine rağmen halkın sandıkta verdiği destek bu kesimler de ekonomi yolunda gittikçe, halkın kendisine yalan konuşan ve yolsuzluk yapanları cezalandırmadığı düşüncesini pekiştirmiş ve bizzat vatandaşların vurdum duymazlığından cesaret almışlardır. Sonuçta Başbakanın danışmanı bile AKP’lilerin yüzde 70’inin yolsuzluklara inandığını açıklamıştı. Eğer 17-25 Aralık soruşturmaları sonrasında sandıktan yolsuzluklara yönelik iktidara karşı güçlü bir mesaj çıkabilseydi, açılım yalanlarına bu kadar kolay devam edilmeyecek ve olayların bu boyutlara tırmanması engellenecekti.
Yalan bağımlısı olmuş bir iktidar ve basın ve gönüllü olarak bu yalanlara inanan saf halkımız zaaflarının cezasını çekiyor. İnsanlar dilinden ne çekiyorsa toplumlarda yalanlardan çekiyor.
Ateş sana yakın değilse, kömürün ve makarnan geliyor işlerin tıkırındaysa masum yalanların ne sakıncası var?
Sen bu kadar vurdum duymaz olursan bazıları acılarınla alay bile eder. Bunlarda rahmetli Karakaya’dan inciler:
Ne malûm dövülerek öldürüldüğü, Belki, Kafasını taşlara çarpmıştır!..
Belki de Koşarken dengesini kaybedip kafasını duvara çarpmıştır!
Ya da, Ne bileyim, merdivenden düşmüştür (Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü üzerine)
Genç bir insanın ölümüyle alay edebilecek kadar insanlıktan nasibini almamış tipler
Ve yalanların en komiği Sümeyye suikastı yalanı.
Allah’tan uyduranlar çok kapasitesiz ve Twitter yazım kurallarından habersizde Umut Oran'ın böyle bir saçmalık yüzünden başı belaya girmedi. Komediden bir kaç repliği noktasına dokunmadan sizlerle paylaşayım:
“-Fark etmez biz adam tuttuk geliyor. ABD'den Türkiye'ye herif tam bir psikopat
- Abi gitcek mi? Yaralıyacak mı?
- Orasına daha karar vermedik, yaralamak gözdağı verirse Tayyip'e olur
- Oğlum Hoca dedi ki olmadı baktıracaz icabına
- Abi oha suikast mı kurcaz yuh
- Bulcaz birini ama boş insan olmayacak ölümü göze almış olacak.”
Hah Hah haaaaaaaa. Vatandaşı olmasan çok eğlenceli bir ülke…
İyisi mi? Biz gazetelere inanma, resmi gazete de yazsa bile inanma diyen yandaş amcaya kulak verelim.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.