‘HALK MÜZİĞİ ŞİMDİ BİRİNCİ POP İKİNCİ’

Aydınlık’ta Emine Sağlam Akfırat ile İbrahim Can hemşehrimiz Tuğrul Şan ile yaptıkları röportajı sürdürüyor. Okurlarımız için türkü ve sanat üzerine çok can alıcı tespitlerin bulunduğu bu röportajı yayınlıyoruz.

Televizyonun çıktığı zamanlar, hafif müzik o kadar öndeydi ki, sonra sanat müziği çok popülerdi, halk müziği çok gerilerdeydi. Şimdi bakıyorum halk müziği birinci, pop ikinci, sanat müziği kayboldu sanki... Yani halk müziğinin yeri şu anda çok iyi. Hiçbir kuvvet halk müziğini artık yerinden edemez.

Türk Halk müziğinin dev isimlerinden, folklorcu, derlemeci, icracı usta sanatçı Tuğrul Şan ile söyleşimizin son bölümünde, halk müziğinin geleceğini konuştuk. TRT sanatçısı İbrahim Can ile yaptığımız röportajın son bölümünü sunuyoruz.

Emine Sağlam Akfırat: Şu anda neler yapıyorsunuz?

Eskiden kalmış derlemeleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorum. Bilgisayarın başında nota yazıyorum ve repertuar kuruluna gönderiyorum.

Emine Sağlam Akfırat: Türkülerin bugün geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz? Sizin döneminizde türkülere verilen değerle bugün verilen değer arasındaki fark neler?

Televizyonun ilk çıktığı zamanlar, hafif müzik o kadar öndeydi ki, sonra sanat müziği çok popülerdi, halk müziği çok gerilerdeydi. Şimdi bakıyorum halk müziği birinci, pop ikinci, sanat müziği kayboldu sanki. Yani halk müziğinin yeri şu anda çok iyi. Hiçbir kuvvet halk müziğini artık yerinden edemez. Halkımızın öz müziği, insanlarımız kendi müziğine sahip çıktı. Hele gençler çok bilinçli olarak halk müziğini seviyorlar.

KOROLORDA BÜYÜK ARTIŞ VAR

Emine Sağlam Akfırat: Çoğalan kültür derneklerinin ve koroların etkisi var mı?

Evet. Korolarda büyük artış var. Özel korolarda büyük artış var. Bu da çok olumlu bir gelişme.

Emine Sağlam Akfırat: TRT'nin müzik arşivinde on bine yakın türkü olduğu söyleniyor. Derlenip repertuarda olan türkülerin de okunup halka tanıtılması konusunda ne diyorsunuz?

Eskiden derlenen ve repertuar kurulundan geçen türküler hemen Yurttan Sesler Korosu ile halka duyuruluyordu.

Evet, evet.

İLETİŞİMİN YAYGINLAŞMASI DERLEMECİLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Ve türküler sırasıyla bütün Türkiye'ye tanıtılıyordu. Şimdi sanıyorum o konuda bir eksiklik var. Örneğin, siz derleyip gönderdiniz türküyü, kim okuyup halka tanıtacak? Bu konuda ne diyorsunuz?

Repertuara giren bir türküyü en ücra yerlerde yaşayan insanlar duyabiliyor artık.

Ama derleme konusunda eksi durumdayız. Çünkü eskiden iletişim araçları yoktu, televizyon yoktu. Bir olaya yakılan türkü otantikliğini koruyordu, biz derlemesini yapıp repertuar kuruluna verirdik. Ama şimdi en ücra yerlerde televizyon var, radyo var, internet var. Adam eski türkülere göre adapte ediyor artık, özel bir müzik bulamıyor ki. Onun içinde türkü formundaki bestelere artık yön verilecek sanıyorum. Zaten türkü toplumsal veridir. Sanat müziğindeki şarkılar kişisel verilerdir. Sanat müziğinin 25.000 adet olması 82 milyon nüfusu düşündüğünde normaldir. Ama bunu türkü ile karşılaştırdığında, kaç kişi bir araya gelip de bir türküyü oluşturacak? Dolayısıyla her insan duygusunu, düşüncesini, başından geçeni şarkı olarak ortaya çıkartabiliyor. Dolayısıyla da repertuar sayısı daha çok oluyor.

ARKI KİŞİSEL, TÜRKÜ TOPLUMSALDIR

Şarkı, söyleyenin kendi duygularını yansıtır ama türkü toplumsaldır. Toplumda bir olay ortaya geldiğinde birisi şiir yazar, o şiire de birisi müzik yapar. En son artık bozulmaz olan o türkü ortaya çıkar.

Emine Sağlam Akfırat: Sayının fazla olması işlevinin fazla olacağı anlamına gelmiyor.

Gelmiyor tabii, o kişisel.

Emine Sağlam Akfırat: Bir tartışma var. Bugün artık türküler yakılamıyor. Birikimli sanatçılarımız var. Türküye malzeme olabilecek savaşlar, cinayetler, yangınlar, seller var. Niye bugün türkü yakılamıyor?

İletişim araçları her yere girdiği için zorlanıyor insan.

BEN TÜRKÜ YAKTIM REPERTUARA GİRDİ

Emine Sağlam Akfırat: Mesela Tuğrul Şan olarak çevrenizde önemli bir olay oldu, onunla ilgili bir beste yapsanız, türkü haline getirseniz, bu neden türkü olamıyor? Anonim türküleri de yapan mahalli bir sanatçı, türkü yakıcı sonuçta. Sizin bestelediğiniz neden türkü olmuyor?

Oluyor oluyor artık.

Emine Sağlam Akfırat: Olmalı ama değil mi?

Olmalı tabi ki. Ben de besteledim repertuara alındı. Karacaoğlan’dan olunca giriyor işte.

Müzik yaparsın ya türküye ya şarkıya ya da arabeske benzer. Onların artık kıstasları belli. Bu kıstaslara giriyorsa, türkü formundaysa, türkü kokusu varsa, sözler de geçerliyse, usta malıysa onu kabul ediyor artık Repertuar Kurulu.

Emine Sağlam Akfırat: Türkü formu nedir?

Türkü formu bestedir. Ama türküye yakışan melodiler kullanarak beste yapılmışsa ona türkü formu diyoruz.

İbrahim Can: Büyük ustaların havalandırdım dediği şey, onlar da etkileşiyorlar. “Cahildim dünyanın rengine kandım” çok güzel bir beste ama türkü beste değil mi?

Tabii ki…

İbrahim Can: O da kimden etkileniyor? Herkes birbirinden etkileniyor. Tuğrul Şan birisinden etkilenerek türkü okuyor. Daha sonra o türküden başkası etkileniyor. Tekrar Tuğrul Şan kendi etkilediğinden etkilenebiliyor. Diziye baktığınız zaman, “Cahildim kandım dünyanın rengine” dediğiniz zaman bir yandan da “Çalın davulları” dizisi oluyor, bir yandan da “Everek Dağının” dizisi oluyor.

Makamsal olarak aynı. O makamdan etkilenerek türkü yapıyor. Bir türküyü (fa) diyezde karar kılıp çalar, okursan misket ayağı deniyor. (La) dan çalarsa da bozlak ayağı oluyor, kalıp aynı.

Göçürtme oluyor, perdelerini değiştiriyorsunuz. (Si) ye alırsanız da Türk Musikisinin en eski makamı eviç. Sanat müziğinde de var bu.

GENÇLER GEREKENİ YAPIYOR

Emine Sağlam Akfırat: Gençlere türkülerimiz konusunda öğüdünüz nedir?

Valla, gerekeni yapıyor gençler.

Emine Sağlam Akfırat: İlkokullarda türkü dersi olmalı mıdır?

Olmalıdır kesinlikle. Benim zamanımda öğretmen okulunda batı enstrümanı mandolin vardı.

Neden? Cura olsun, cura, kemençe öğrensinler. Olamaz mıydı?

AYDINLIK’I KUTLUYORUM

Siyah beyaz televizyonlarda sizin sesinizle büyüdük, çok mutluyuz tanıştığımıza… Aydınlık Gazetesi okuyucularına ne mesaj vermek istersiniz?

Gerçekten ben de çok sevindim. Böyle bir girişimde bulunduğunuz için, Türk'ün özünü, müziğini önemseyerek böyle bir gazetede ölümsüzleştirmeniz gerçekten takdire şayan. Çok çok kutluyorum. Bol bol türkülerimizi dinlesinler.

Çok teşekkür ediyoruz. Sizlere önce sağlık, bol türkülü, üretken bir yaşam diliyoruz.

01 Şub 2023 - 15:36 - Kültür-Sanat


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.