
Ordu’nun ilçeleri içinde sahilde olmasına rağmen 75 sıra birden geri düşen Perşembe’de Sivil Toplum Örgütleri (STK) bu gerilemenin nedenlerini ve çıkış yolunu Ordu Olay’a değerlendirdi.
Türkiye’deki ilçelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE) Araştırması sonuçlarında Ordu’nun 19 ilçesinden 17’sinin 2017 yılı ile 2022 yılları arasında zaman zarfında gelişme değil gerileme yaşadığı ortaya çıktı. Perşembe söz konusu araştırmada Türkiye genelinde 2017 yılında genel sıralamada 491 sırada olmasına rağmen 2022 yılı itibariyle 75 sıra gerileyerek 566. sıraya düştü. Bu düşüşün sebebinin neler olduğunu Sivil Toplum Kuruluşlarının bazı başkanlarına sorduk ve aldığımız cevaplar şöyle oldu:
PERŞEMBE NASIL VE NEDEN KAN KAYBETTİ MASAYA YATIRILMALI
Arslan Soydan ( Perşembe Ziraat Odası Başkanı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ): Bir araştırma neticesinde Türkiye’deki ilçelerin sosyoekonomik yönden illerin sıralaması ve ardından da bağlı ilçelerin bir sıralaması gerçekleşti yapılan bu araştırma neticesinde Perşembe’nin 2017 ile 2022 yılları arasında 75 basamak gerilediği görülüyor. Aslında ilçemiz bir sahil ilçesi Karadeniz’de en fazla sahili olan bir ilçe. Bakıldığında coğrafyasıyla, deniziyle, balıklarıyla, fauna ve florasıyla ve de çeşitli tarımsal ürünleriyle farklı bir ilçe olmasına rağmen gerilemesi tabi ki biraz düşündürücü olmuştur. Acaba neden diye sormadan edemiyoruz. Aslında Perşembe yolun zaman kazanılması sebebiyle arkadan Ordu’ya ve Fatsa’ya bağlanması nedeniyle belli bir güç kaybetmiştir. Aslında güç kazanması gerekirken güç kaybetti. Çünkü biz Kumbaşı-Bolaman arasında turizme dayalı Sakin Şehir Cittaslow unvanını da almış bir ilçe olmamıza rağmen turizmi bir yatırıma dönüştüremedik. Bu konuyla ilgili ciddi yatırımlar ve çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer ilçemize turizm ile ilgili bazı avantajları sağlayabilirsek bu sıralamadaki yerimizi kat kat yukarılara taşıyabiliriz. Çıtamızı yükseltmiş oluruz. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yapılması lazım. Burada biz sivil toplum örgütlerine, Kaymakamlık, Belediyemizin önderliğinde bu çalışmalara ağırlık verilmesi lazımdır. Çünkü ilçemiz sahili ile turizmi ile coğrafyası ile ve doğal çeşitliliği ile en fazla ekonomik yönden gelir getirecek Ordu’nun en şirin ilçelerinin başında geliyor diyebiliriz. Bu konuyu iyi anlamamız ve iyi işlememiz gerekmektedir. Bütün bunları sağlayamayınca maalesef ekonomik bir girdi de sağlayamayınca bu durum kaçınılmaz oldu. Burada da halk da büyük ekonomik kayba uğradı. Gerilememiz bütün bu unsurlara dayalı olabilir diye düşünüyorum. Önümüzdeki yıllar için ilçemiz için hayati önem taşıyan hayata geçirilecek bazı yeni projeler var. Belki onlar hayata geçirildiği takdirde umuyorum bu durumumuz düzelecektir.
TARIM DOYURMUYOR, GÖÇ BİTMİYOR, YENİ İSTİHDAM ALANI ÜRETİLMİYOR
Ümit Kaya (Perşembe Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı): İlçemizin sosyoekonomik açıdan gerilemesinin en önemli sebeplerinden birisi çevre il ve ilçeler çok göç vermemizdendir. Bunun başlıca sebebi de iş imkanlarının sınırı olmasıdır ve iş istihdamının az olması bu yüzden ilçemizde gözle görülür bir geçim sıkıntısı yaşanmaktadır. İlçemizin yaşam standardının yüksek olması ve mevcut işlerinde yeterli gelmemesindendir. Diğer etken konular ise şöyle açıklanabilir. İlçemizin coğrafi yapısıdır. Tarım ürünlerimizin başlıca fındık ve kivi üzerinden gitmesi ve tarım ürününe alternatif olarak da balıkçılık diyebiliriz. Öte yandan şu an çiftçilik yapan insanlarımızın da geçinememesi söz konusudur. Bir de gurbetçi çiftçilerimiz var mahsul haşatından haşatına ilçemize gelen üreticilerimiz var. Yani dededen babadan kalma toprağı işleyenler var. Bu araziler evlatlara bölündükten sonra ne yazık ki nüfusumuz bu hale geldi. Çok yerde olduğu gibi tarım gidiş gelişe döndü. Bağ bahçe sahibi insanlarımız yaptıkları çiftçilikle ailelerini geçindiremediklerinden alternatif yollar arayarak gurbete gidip orada çalışmaya başladırlar. Buradan göç etmek zorunda kaldılar. Eskiden bir buçuk ton fındık aileye yetiyordu şimdi ise hissedarlar çoğaldı hayat pahalandı artık bu gelir ailelere yetmiyor. Bu yüzden göç veriyoruz. İlçemizde fabrikaların olmayışı, imar sıkıntısının yaşanması, coğrafi açıdan ilçenin büyüyememesi kollarının kanatlarının dallarına kadar uzayamaması ve bu yüzden de büyümenin hız kaybetmesi ve nüfusun artmaması da bunlara etkendir. Bütün bu saydıklarımızı bun zincirin birer halkasıdır. Üniversitemiz geldiğinde, Komando Taburunuz hayata geçtiğinde ilçemizin ufkunu genişletecek yatırımlar hayata geçirildiğinde 75 sıra geriye düştüğümüz bu durumdan hızlıca uzaklaşıp ilçemizin yükseliş çıtası sosyoekonomik yönden daha da yükselecektir.
BİR OLUP BÜYÜYEMEYİNCE PARÇALANDIK GERİ KALDIK
Ali Şahin (Perşembe Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi ve Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Başkanı): Bizim ilçe olarak 75 sıra geri düşmemizin sebeplerinden bazıları şunlar. 1-İlçemizin içinden geçen Ordu-Samsun sahil yolunun kapanması. 2- Hava Radarın gitmesi. 3-Bir Üniversitemizin olmaması. 4-Ve en önemlisi bizim ilçemiz için bir araya gelemememiz. Ben 2004 yılında Şoförler Odası Başkanlığına seçildim Esnaf Odası Başkanımız ise Selami Çarkçı’ydı. O zaman odalarımız yoktu kapalıydı. Biz o zamanki bütün protokolle ve sivil toplum kuruluşları ve daire müdürlerimizle ile yemekte çayda on beş günde yirmi günde bir hep bir araya gelir ilçemizin geleceğini konuşurduk. Herkes de bu bir araya gelmekten hoşnuttu, memnundu. Neler konuşurduk; Perşembe’mizde nelere ihtiyaç var, ne gelir ne gider ne yaparsak ilçemiz ileriye gider ilçemiz nasıl kalkınır diye konuşur kafa yorardık. İşte o bizim kaybettiğimiz birliktelikler bu gün devam edebilseydi bu gün bunları konuşmazdık. Üniversitemiz de gitmezdi, bankalarımız da gitmezdi. Gitselerdi bile yerine yine yarım yangalak bir şeyler gelirdi. Şimdi hiçbir araya gelemiyoruz. İşin içine siyaset sokuyorlar, Gelen iyi yöneticiler hemen apar topar gönderiliyor. Kimse bize bir şey sormuyor. Ben kendi başıma buraya banka almaya çalışıyorum sağımda solumda hiç kimse yok. Hele siyasetçiler hiç yok. Şuraya gelip de bu ilçede ne var ne yok diye bize bir şey sormuyorlar. Perşembe’mizin geri gidiş sebeplerinin en önemlileri benim bahsettiğim konulardır. Bir araya gelmeye çalıştığımızda hemen siyasi kimlikler ortaya atılıyor. Ayrışmalar, kopmalar, çatışmalar başlıyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. Son olarak şunu söylüyorum buradan giden ve onların yerine hiçbir şey getirmeyenler, gidene sahip çıkmayanlar ,bir araya gelemeyenler oldukça bu böyle bir müddet daha devam eder. Ama ben karamsar değilim. Kafası çalışan bizim kıymetimizi bilen anlayan illaki birileri çıkacaktır işte biz o zaman layık olduğumuz seviye yükseleceğiz. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi koruyalım. En büyük eksikliğimizde onu koruyamamamız.
ARİF KALAFAT ÖZEL HABER
Yorum Yazın