Ordu
DOLAR19.0851
EURO20.5437
ALTIN1210.3
NATURİMMUN

YUMRUTAŞ’TAN YOLA ÇIKAN BİR GENERAL “EMİN ERSAN PAŞA”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
YUMRUTAŞ’TAN YOLA ÇIKAN BİR GENERAL “EMİN ERSAN PAŞA”
Abone ol

Nihat Alkan yazdı    

Sevgili Dostlar, Ordu ve Perşembe'nin gururu olan merhum Emin Ersan Paşayı tanıyor musunuz? Onu tanımanız ve hikayesini okumanız gerekir... Benim bu konuda başvurduğum kaynak ise 1959 yılında Yumrutaş Köyü'nde doğan Emekli Albay Özen Topçu’nun kaleme aldığı ve 2016 yılında yayınladığı “Yumrutaş Köyü Perşembe, Ordu” adlı kitaptır. Emekli Albay Özen Topçu kitabında mesleki hayatında daima kendine örnek aldığı Tümgeneral Emin Ersan Paşa’nın hikâyesini de anlatmış. 5 Ocak 2021 günü Ankara’da kaybettiğimiz Perşembe Yumrutaş köyünden Emin Ersan Paşanın bazen duygulanacağınız bazen gurur duyacağınız yaşam öyküsünü Özen Topçu’nun kitabından alıntı yapmak suretiyle sizlere aktarmak istiyorum… Yumrutaş’tan yola çıkan General “Emin Ersan Paşa’nın hakkında yazılanları hep birlikte okumaya buyurun…

“…Emekli Albay Özen Topçu, Tümgeneral Emin Ersan Paşayı şöyle ifade ederek anlatmaya başlıyor: ... Askerlik yapanlar bir Generalin ne olduğunu elbette bilir. Hele subay, astsubay ya da uzman çavuş olanlar general denilince hemen tavrı değişir, kendine çek düzen verir. General olmak her kula nasıp olacak bir rütbe değildir. Her subay isterse albay olur. Ancak General olamaz. General olmak 25 yıllık sistemli çalışmanın, emeğin, herkesten farklı olmanın, üstün gayret ve becerinin, dürüstlük, doğruluk ve terbiyenin ortak bileşkesidir. Herkese nasip olmaz. Ben bu nasip konusunda hep şu örneği veririm. Çanakkale'de düşmana ilk müdahaleyi yapan 27. Alay Komutanı bir Yüzbaşı Mehmet Şefik Aker vardır. Çanakkale Savaşları devam ederken albaylığa yükselir. Bu kişi Kurtuluş Savaşı'nda da albay rütbesiyle büyük hizmetlerde bulunmuştur. 1934 yılına kadar albay rütbesini taşımış, ancak general olamadan emekli olmuştur.

Ben, Ersan Paşamızın emrinde çalışmadım. Ancak, teğmenliğimden beri onun gücünü hep yanı başımda hissettim. Türk Ordusu'nda “Ersan Paşa" denince akan sular durur. 1960'dan itibaren bir nesil subay Ersan Paşa'yı bilir, tanır, sever ve sayar. Ben Millî Savunma Bakanlığında görev yaparken, 2007 yılında, Ersan Paşa Müsteşar'ı ziyarete gelmişti. Generallerin sıraya geçip Ersan Paşa'nın elini öptüklerini görmek bana çok farklı duygular yaşatmıştı.

Paşalar, hep kitaptan okur, radyolardan dinlerdik: Sokullu Mehmet Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Kastamonulu Deli Halit Paşa, Erzurumlu Cemal Gürsel Paşa gibi işte bizim de bir paşamız var; Yumrutaş’lı Emin Ersan Paşa…

Rahmetli babam, benim çocukluğumdan beri hep o zamanlarda kurmay subay olan Ersin Paşayı örnek almamı isterdi… Emin Ersan Paşa Yumrutaşlıların gururu gençliğin idolüdür. Ersan Paşa çok farklı yeteneklere sahiptir. Her nasılsa aynı anda birkaç işi yapabilir. İster inanın ister inanmayın. Ersan Paşa aynı anda hem televizyon izler, hem elinde gazete okur, bu arada bir de sizinle sohbet eder.

Zamanı öylesine kullanır ki; saniyeleri bile değerlendirir. Ersan Paşa Tuğgeneral rütbesiyle Genel Kurmay Karargâhı'nda Lojistik Hizmetler Daire Başkanlığı makamında olduğu günlerde ben de Üsteğmen rütbesiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevliydim. Zaman zaman komutanımın ziyaretine giderdim. Konuşma sırasında sık sık telefon çalardı. Ersan Paşa telefonla görüşürken, karşı tarafın konuştuğu anlarda, eliyle ahizeyi kapatıp, o arada bana da bir şeyler sorardı. Ben bunu hep söylerim...."

EMİN ERSAN PAŞAMIZIN KISA BİYOGRAFİSİ:

"1940 yılında Yumrutaş Köyünde doğan Emin Ersan 1952 yılında Yumrutaş Köyü İlkokulunu Pekiyi ile bitirir. Ortaokula Perşembe Topal deresi yanındaki Öğretmen Okulu binasında başlar. O günlerde Kacalı’daki Ortaokul binası inşaat halindedir. 1953-54 öğretim sezonun ikinci yarısında Kacalı’ya taşınırlar. Ve Ersan Paşa Perşembe Ortaokulunu birincilikle bitirir.

Babası Ersan Paşanın kısa yoldan maaşa bağlanması için Astsubay okuluna gitmesini istemektedir. Babası özellikle onun Sağlık Astsubayı olması için baskı yapmaktadır. Ancak Ersan Paşa da Astsubay Okuluna gitmemek için direnmektedir. Daha önce dilekçe verdiği Kuleli Askeri Lisesinden bir türlü cevap gelmez.

Ersan Paşa o yaz döneminde bazen inşaatlarda çalışmakta bazen Perşembe’nin hafta günü olan Pazartesi günleri babasının kasap dükkânında yardım etmektedir.Ortaokul Matematik Öğretmeni onu belinde peştamal kasap dükkânında görünce”197 Emin, sen kasaplığa mı başladın?” der. Çünkü okullar açılmış, herkes bir yerlere gitmiştir. Hoca sonra babasıyla konuşur. O da “ Ben Ordu’da Lise’de oğlumu okutamam. Benin daha çok oğlum var. Buna maddi gücüm yetmez” der. Bunun üzerine Emin Ersan’ı ortaokul hocaları okula çağırır. Ona “ Biz seni 3 yıl boyunca Ordu Lisesinde okutacağız. Sen ileride bize ödersin.” Derler. Ama Ersan Paşa buna razı olmaz.

Ersan Paşa artık elinde keser, Şevki ustanın yanında inşaatlarda çalışmaya başlar. O günlerde Ortaokul mezunlarına ücretli öğretmenlik hakkı verilmektedir. Milli Eğitim Müdürü Nurettin Bey onu ücretli öğretmen yapmak ister. Ama Ordu ve Perşembe’de tüm kadroların hepsi doludur. İnşaatlarda çalışmaktan daha iyi olduğunu düşünen Ersan Paşa tahta bir bavulla Ankara’ya bir iş bulabilmek için yollanır.

Ankara’da tanıdığı birkaç arkadaşın ortak kaldığı bir eve misafir olur. Sonra Milli Eğitim Bakanlığına gider ve ücretli bir öğretmenlik için müracaat eder. Bir süre sonra Polatlı’nın bir köyüne atanır. Ersan Paşa çok sevinçlidir, çünkü artık öğretmendir. Tam işlemler yapılırken küçük bir sorun çıkar. Milli Eğitim Teşkilatında bir bayan görevli “ Oğlum, sen 15 yaşındasın… Devlet sana maaş vermez.” Derler.

Ersan Paşa kadına çok yalvarır. Öğretmenliği çok sevdiğini, üstelik ihtiyacı da olduğunu söyler. Kadıncağız “ Seni buraya gönderenler bilmiyorlar mı ki? Neden senin yaşını büyütüp göndermediler.18 yaşından küçüksün, kanunen maaş alamazsın.”der. Netice alamayan Ersan Paşa tahta valiziyle boynu bükük bir biçimde Perşembe Yumrutaş köyüne eve geri döner…

Okullar açılalı artık 1 ay olmuştur. Ersan Paşa bir gün Alicik köyünde bir inşaatın çatısında kiremit altı çıtalarını çakmaktadır. Alicik köyüne giden yol ayırımından Nazım Güngör yüksek sesle avazının çıktığı kadar bağırmaktadır..” Emin abiii…Emin abiii… Seni Kuleli’den çağırıyorlaaar… Ersan Paşa bu sesi duyunca elindeki keseri, belindeki çivi torbasını bir tarafa fırlatır, hemen çatıdan aşağı iner… Nazım Güngör’den çağrı mektubunu alır…Kuleli askeri Lisesinden gelen mektupta “Sağlık raporunu alıp, okula katılınız” denilmektedir.

Artık Ersen Paşanın gözü kimseyi görmez. Birilerinden borç para bulup Samsun’a rapor almaya gider… Olacak ya Ortopedi Doktoru onun bir kolunun çarpık olduğunu fark eder. Ersan Paşa olduğu yerde yıkılır kalır. Doktor böylesine istekli bir çocuğun hevesini kırmak istemez. Ona seni geri çevirmek istemiyorum. Ama yarın kurulda kolun fark edilirse benim yapabileceğim bir şey yok.” der. Ersan Paşa o gece hiç uyumaz. Ertesi gün kurulda öğrenci olduğu için hızla geçirirler… Ersan Paşa 40 gün gecikmeli olarak Kuleli Askeri Lisesine başlar…

Böyle olmasına rağmen Ersen Paşa birinci karnede sınıf birincisi olmuştur. Ersen paşa, 1958 yılında Kuleli Askeri Lisesini, 1960 yılında Kara Harp Okulunu derece ile bitirir. Bir yıl süreli Piyade Okulu Temel Sınıf Kursunu müteakip henüz takım Komutanlığı yapmadan Piyade Teğmen rütbesiyle Muş'a Bölük Komutan, olarak tayin edilir. Daha sonra Ankara Merkez Komutanlığında görev yapar. Kurmaylık sınavlarını kazanarak, Kara Harp Akademisi’ne giren Emin Ersan, bu okuldan 1971 yılında dördüncü olarak mezun olur.

Kurmay subay olarak İskenderun ve Dumlu’da çeşitli karargâh görevlerinden sonra, 1979-1982 yılları arasında Kara Harp Okulunda Tabur Komutanlığı ve Milli savunma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü gibi kritik görevlerde bulunur. İtalya Napoli’deki NATO Harp karargâhında 3 yıl boyunca Türkiye’yi temsil eder. İtalya dönüşü Edirne Süloğlu’nda 11. Alay komutanlığı yapmıştır.

1987 yılında Tuğgeneralliğe terfi eder. Tuğgeneral rütbesiyle Genel Kurmay Başkanlığında Lojistik Hizmetler Daire Başkanlığı, Amasya 15. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı görevlerinde bulunur. 1991 yılında Tümgeneralliğe terfi etmiştir. Tümgeneral rütbesiyle 2 yıl Piyade Okul Komutanlığı, 2 yıl Kara Harp Akademisi Komutanlığı, 1 yıl da Harp Akademileri Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulunur. 1996 yılında kadrosuzluk nedeniyle emekli olan Emin Ersan, 1996 ile 2005 yılları arasında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev almıştır. Ocak 2005’de bu kez yaş haddi nedeniyle bu görevden ayrılır.

Hanife Ersan ile evli olup, 2 çocuk babasıdır. Oğlu Engin Ersan Veteriner hekim olup Tarım Bakanlığında Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır. Kızı Zerrin Ersan Ödemir ise; uzun yıllar yürüttüğü Kara Harp Okulu öğretim üyeliği sonrası, Öğretmen Yarbay rütbesiyle emekli olmuştur…”

5 Ocak 2021 tarihinde Ankara’da vefat eden Yumrutaş’lı Emin Ersan Paşa Karşıyaka mezarlığına göz yaşları arasında defnedilmiştir. Vatana ve millete yaptığı üstün hizmetlerine karşılık bir vefa örneği olarak, Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu’nun teklifi ve girişimleriyle 1996 yılında Kışla önünden Yumrutaş’a giden yola “Tümgeneral Emin Ersan Caddesi” adı verilmiştir. Perşembe’den bir kasap çocuğu olarak çıktığı hayat yolunda verdiği azimli mücadeleyle ülkemize faydalı hizmetleri dokunan Emin Ersan Paşa’ya Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekânı cennet olsun. Sevenlerine sabır diliyorum. Bana Emin Ersan Paşayı yazma konusunda bilgi, belge fotoğraf vs. her konuda destek veren Sayın Ertekin Çolak Beyefendiye de hassaten şükranlarımı sunuyorum.

KAYNAK: Emekli Albay Özen Topçu “Yumrutaş Köyü Perşembe, Ordu” Berikan Yayınları, 2016-10- Ankara Mekanın cennet olsun nurlar içinde yat amcam…

 


  • 0
    SEVDİM
  • 2
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
ORDU’YA 3 TÜRKİYE ÜÇÜNCÜLÜĞÜÖnceki Haber

ORDU’YA 3 TÜRKİYE ÜÇÜNCÜLÜĞÜ

HEM OYNUYOR HEM SATIYORSonraki Haber

HEM OYNUYOR HEM SATIYOR

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar