Geleceği Planlamak

Değerli Okur;

Üniversiteyi bitirdikten sonra 4 yıllık eğitim bursu kazanan bir yakınım ABD’nin Washington şehrine gitti.

Bir telefon görüşmemizde ne yaptığını sordum: “Ders hocamız, önümüzdeki 1000 yıl için öngörülerimizi yazmamızı istedi”.

Aynı yıllarda, Altınel Holding’in sahibi iş insanı Kenan Altınel’le bir görüşmemiz oldu. Kenan Bey satın aldığı Dünya Gazetesi matbaasını Ordu’ya getirmeyi düşünüyordu. Ona, Hürriyet’in Trabzon’da ofset tesisleri olduğunu, bu tesislerde sadece gazetenin Trabzon baskısı değil, birçok ilinin gazetelerinin de basıldığını, basılan bu yayımların yine Hürriyet dağıtım ağı ile yapıldığını dilimiz döndüğünce anlattık. Laf lafı açtı, Kenan Bey bir gecede 18 milyon dolar borcunun nasıl 36 milyon dolara çıktığını anlattı. Bu nedenle Holding’in mütevelli heyetindeki arkadaşlarına: “Plan yapacaksanız (oturduğumuz yerin biraz ilerisindeki, kulübenin briket duvarını göstererek) şu duvarın görünen köşesine kadar yapın, arkasında ne olduğunu bilmediğim bir yere yatırım yapmak istemem”, dediğini söyledi.

***

Keza, kentlerin geleceğinin planlamasında da bu öngörüler masaya yatırılır. Kenan Bey’in dediği gibi bir hedef belirlemeniz gerekir.

Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, Ordu İmar Planını 1970’li yıllarda yapmaya başladığında hedef 1992 yılı, 90 bin nüfustu. Bu nedenle mevcut istihdam, nüfus hareketleri ve şehrin doğal gelişme potansiyeli geniş bir anket çalışmasıyla kayıt altına alındı. Uzatmayalım, hazırlanan plan İller Bankası’na gönderildi. Planın öngörülen sürede tasdiki gecikti. Plan tasdik olduğu yıl, yine Kaptan’ın ifadesiyle Ordu merkez ilçe nüfusu 25 bin artmıştı. Diyeceğim o ki, kabul edilen plan artan 25 bin nüfusa giydirildi.

Bugün Altınordu ilçe nüfusu, revize edilen planlarla 70’li yılların nerde ise 5 katı! Şehir doğu yönünde Civil Irmağına kadar planlanıyordu, şimdi Melet’i geçti Turnasuyu’na dayandı.

***

Görüldüğü gibi hiçbir plan ya da öngörü, bırakın 1000 yıl, önümüzdeki 50-60 yıl sonrasında nasıl bir kent dokusu ile karşılaşacağımızı söylemiyor.

Tabii burada iş, dönüp dolaşıp yine yerel yönetimlerin sırtında… Yerel yönetimlerin sadece imara açık mevcut alanlarda değil, kentin ilerideki gelişmesi doğrultusundaki mücavir alanlarda da neler yapılacağını şimdiden enine boyuna tartışması, buna göre hazırlıklar yapması lazım.

***

Önceki gün 12 STK, Akademik Odalar Platformu Durugöl’ün imara açılması konusunda şunları söyledi: “(…) Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler bu kararı ile beklentilerimiz dışında bir karara imza atmıştır.”

Durugöl’ün imara açılması bugünden de öte, yüksek yüksek katlı binaların yapılması sonrasında da devam edecektir.

Geleceğin planlanması konusunda bu öngörüsüzlüğün, kent yaşamına ağır maliyeti tabii ki sorgulanacaktır.