Gözler bu ikilide…

Kuşkusuz, ne karar alacaklar diye gözler her ikisinin üzerinde. Sıcak günlerin bunalttığı Ankara’da siyasetin ateşi de giderek artıyor.

CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nın ardından partisinden ayrılarak, yeni parti kuracağına yönelik haberlerle gündeme oturan Muharrem İnce’den bu konuda hala net açıklama yok. Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya yaptığı açıklamada da yeni partiye ilişkin net ifadeler kullanmadı. Kamuoyunda, kendisine karşı, “bir bölen” algısı oluşmasından çekinecek olmalı ki, kuracağı iddia edilen partiye yönelik ağzından şimdilik keskin ifadeler çıkmıyor. İnce, Altaylı’ya yaptığı açıklamada, “Ben bir parti kurmuyorum. Yüzde 31’le bıraktım. Şimdi onu yüzde 51’e yükseltmek için yola çıkıyorum” ifadelerinden ne anlam çıkarılır? Doğrusu bu sözler şimdi olmasa bile, gelecekte parti kurmada kararlı olduğunu gösteriyor. Ya da ben öyle algıladım. Belki de partisinden, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kırgınlığı giderecek davet, görüşme bekliyor. Sahi, CHP dışında her kesime selam yollanırken, bu tavır İnce’den niye esirgeniyor?

CHP’nin eski Genel Başkanları Deniz Baykal, Hikmet Çetin, Altan Öymen, Murat Karayalçın soğukluğu giderme, Muharrem İnce’nin partide kalması için Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek. Muharrem İnce’nin partinin değerli bir emekçisi olduğunu, hemen harcanacak siyasetçi olmadığını Kılıçdaroğlu’na iletecekleri medyaya yansıdı. Kılıçdaroğlu ve İnce’yi bir araya getirmek için epey mesai harcayacak CHP’nin eski Genel Başkanları. Olması gereken de bu. Muharrem İnce ve CHP birbiri ile özdeşlemiş, ayrılmaz bir bütün gibiler. Her iki tarafın yanlışlarını, kusurlarını özeleştiri yaparak gidermeleri gerekir. Ha, parti kurmaya kesin karar vermişse geri adım atar mı İnce? Yaptırdığı anketlerden çıkacak sonuca göre de adım atacağı belirtiliyor. Her ne olursa olsun, her iki tarafın baltalarını gömerek, karşılıklı barış çubuğu uzatmaları gereken ortamdayız. Önümüzdeki günlerde CHP ve İnce’nin tavırları, olası açıklamaları siyasetin önceliği olacak.

Önce Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ardından Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “evine dön” çağrısında bulundu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e.

Daha önce çeşitli söylemlerinde üstü kapalı “FETÖ’Cü” diye suçladıkları İYİ Parti liderinin birden gözde olması boşuna değil.

Kim ne derse desin, korona ile birlikte ekonomik sorunlar vatandaşı canından bezdirdi. TÜİK’in açıkladığı inandırıcı olmayan enflasyon rakamı ile çarşı pazar fiyatları çok farklı. Dövizdeki aşırı artışla birlikte temel tüketim maddelerine her gün zam geliyor, yurttaşın cebi yanıyor. Maaşında yüzde 4,5 gibi son derece komik artış olan milyonlarca dar ve sabit gelirli iyice tıkandı. Doğal olarak pembe tablolar çizilmeye çalışılan ekonomideki olumsuzluk, siyasi iktidarın yıpranmasına, oy kaybına yol açıyor.

Bunu gören, Erdoğan ve Bahçeli, Millet İttifakı ortağı İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’na katarak güçlenmeyi, oy kaybını durdurmayı amaçlıyor . Böylelikle “CHP, bölücü HDP ile işbirliği yapıyor” propagandasıyla bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar. Ne var ki, İYİ Parti cephesinden gelen ilk açıklamalar AKP ve MHP açısından iç açıcı değil.

Güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan, 2023 seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olmayı hedefleyen, birden hatırlanan ve rağbet gören Meral Akşener, “evine dön” çağrılarına ne denli yanıt verir? Öyle ya, Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı yeniden Erdoğan olacak. Erdoğan, adaylıktan çekilmeyeceğine göre nasıl katılır İYİ Parti Cumhur İttifakı’na?

Dedim ya, Başkent Ankara’da siyasetin ateşi giderek ısınıyor. Gözler belirsizliği giderecek İnce ve Akşener’de.