Dokunan yanacak…

Sağlıkta şiddet yasası sonunda çıktı. Hekim ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara verilen cezalar yarı oranında artırıldı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın çağrısı üzerine gündeme gelen tasarı TBMM’de tüm siyasi partilerin “evet” oyu ile yasalaştı.

Yıllardır kanayan yara haline gelen sağlıkta şiddet, ne yazık ki virüsle mücadele günlerinde de hız kesmedi. Özveri ile gece gündüz demeden korona belasına karşı savaşan, çok sayıda kişiyi sağlığına kavuşturan hekim, hemşire, hasta bakıcı, teknisyen, idari ve ulaştırma personeline karşı yönelik çirkin ve üzücü tavırlar şu duyarlı günlerde bile eksik olmadı. Artık bu görüntülere son verilmesi için TBMM üzerine düşeni el birliği ile yaparak, beklenen yasayı çıkardı.

Toplum tarafından destek bulan yasa uyarınca, cezalar yarı oranında artırıldı, cezaların ertelenmemesi hükmü getirildi. En önemlisi şiddete maruz kalan hekimlere, o hastayı başka bir hekimin bakması şartıyla muayene etmeme hakkı tanındı.

Daha önce yapılan düzenlemeyle sağlıkta şiddette ceza sınırına bakılmaksızın savcı tutuklama talep edebiliyor, olayın niteliğine göre hakim tutuklama kararı verebiliyor. Sağlıkçılara el uzatanlara karşı gözaltı ve tutuklama kararı verebilen savcı ve yargıçların eli yeni yasa ile daha güçlenmiş oldu.

Bundan böyle, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara daha katı davranacak savcı ve hakimler. Yasa bu hakkı onlara tanıyor. Haydi şimdi dokunun, el uzatın, dövmeye kalkın bakalım hekime ve sağlık çalışanlarına. Böyle olması gerekiyordu. Bazı aymazlar bir türlü anlayamıyordu, sağlık çalışanlarının ne denli önemli ve zor görev yaptığını.

Koronalı günlerde insanları sağlığına kavuşturabilmek için mesai kavramı olmaksızın koşuşturduklarına, yırtındıklarına her gün tanık oluyoruz özverili sağlıkçıların . Çok sayıda hekim ve sağlık emekçisi virüs kaparak canlarından bile oldu.Sırf birileri iyi olsun diye. Onlara saygı duyulmayacak da kime duyulacak?

Eğer virüs belasında bir düşüş yaşanıyor, aşı çalışmalarında gelecek adına umutlanıyorsak hiç kuşkusuz bunda Türk bilim insanları, hekimleri ve sağlık çalışanlarının payı yadsınmayacak şekilde çok fazla.

Binbir emekle, uzun süren eğitimin ardından Tıp Fakültelerinden mezun olup, ettikleri Hipokrat Yemini’ne bağlı kalarak yaşamlarını insan sağlığına adayan hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanları, çirkin davranışları hiç hak etmiyor.

Türk hekimleri, Ulu Önder Atatürk’ün ‘’Beni Türk Hekimlerine Emanet Edin’’ özdeyişini haklı çıkarırcasına başarılarıyla dünyada adlarından övgüyle söz ettirdi ve ettiriyor. Beyin cerrahı Gazi Yaşargil, böbrek naklinin bir numarası Mehmet Haberal, kalp damar cerrahı Mehmet Öz, Behçet hastalığının mucidi Behçet Hulusi, Türkiye’de ilk açık kalp ameliyatını gerçekleştiren Siyami Ersek, yine kalp damar cerrahı Kemal Beyazıt ile yüzlerce Türk hekimi başarılarıyla dünya tıp sıralamasında hep yukarıda yer aldı.

Bu denli başarılı olan hekimlere saldırıyı, hiç ama hiç kimse haklı da olsa topluma kesinlikle kabul ettiremez. Hekimler ve sağlık çalışanları, insanlığa hizmetten ötürü şiddeti değil, saygı ve övgüyü hak ediyor.

Yasa şiddete karşı acil ihtiyaçtı ve çıktı. Bundan böyle sağlıkçıya dokunan yanacak. Yıllardır bekledikleri şiddet yasası çıktı, sıra mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine geldi. Umarım, tatil dönüşü TBMM bu beklentilerini de tez zamanda karşılar.