ORDU'DA BİR HALK MECNUNU "MUHARREM"

Bir zamanlar Ordu sokaklarında aramızda yaşayan bir halk mecnunu vardı. Adı Muharrem Beyazıt idi. 1929 doğumluydu. O aslında deli filan değildi. Muharrem aşırı derecede saf bir kişiydi..Muharrem'in ailesi de Gökömer köyündendi. Muharrem'in babası Hasan, bazen köyden Ordu'ya gelince onu arar bulur, eve götürürdü. O evde evde 2-3 günden fazla durmazdı. Muharrem bir fırsatını bulup tekrar köydeki evden Ordu'ya giderdi. Muharrem'in iki erkek kardeşi ve kız kardeşleri vardı.

Sırtında taşıdığı çuvalını arkadan çekip çekiştiren yada dalga geçenlere dönüp, geri cevaplar vermeye çalışır, kızar, ağzına geldiği gibi küfürler ederdi.Yaz kış sırtında devamlı bir ceketini giyerdi.Ceketinin altında bozuk para çıkını hep vardı. Muharrem'in günlük yaşamı çevreden verilenleri yemek ve bulduğu serin bir kaldırım kenarında sessizce uyumaktı. İşine gelmedi mi sana zekice geri cevaplar veriyordu. Başı sıkışınca biranda ağlayıp, işini halletirdiği çok olurdu.Bir eli koynundaki çıkısını tutarak sokaklarda gezerdi. Yerdeki çöpleri ve kağıtları Muharrem'in toplayıp çöp tenekesine attığını görenler gözlerine inanamazdı..Ona deli diyenler ise o çöplerin arasında geçip gidiyorlardı.Denizciler Dondurmacısı Münir amcanın dondurmasını çok severdi,ona verdikleri dondurmayı sıkça yerken görebilirdiniz. Yine Güzelordu Pastanesinin simitlerini çok severdi.

Pastacı Bayram Yazar, her gün Muharrem'e iki tane simit verir ve çayla içirirdi. Bayram Yazar Muharrem ile ilgili anısını şöyle ifade ediyor " Muharrem, çok uzun yıllar önce rahmetli babamların zamanından beri alıştırmışlardı her gün gelir iki simit alırdı,eğer elinde para varsa bırakır yoksa alıp giderdi.Bir gün yine geldi cama eliyle tık tık vurmaya başladı fakat o sırada birkaç tane bayan müşteri vardı ve tedirgin oldular zannımca tabiiki birazda kızdım,neyse müşterileri yolladıktan sonra birazda sitemkar bir tavırla yarı şaka yarı ciddi: ne var lan sanki alacaklı gibi tık tık tık ne vuruyorsun beklesene deyince Onun o hali hiç gözümün önünden gitmiyor halen daha aklıma geldikçe burnum sızlıyor,yarı mahçup yarı utangaç yarı kızgın artık nasıl algılarsanız algılayın ama o halini anlatmam mümkün değil,iyi be dedi vermezsen verme ne bağırıyorsun demez mi iki tokat vursaydı belki bu kadar acıtmazdı ve gitmeye başladı koştum kolundan tuttum getirdim sandalye verdim oturdu büyük de bir çay söyledim, iki simitle çayını içti.Tabi bu arada ben Bak Muharrem ben san kızmadım sen her gün o simitleri alacaksın ama müşteri varken bekle ve selamını ver al git dedim tamam dedi güldü,onu gülerken görmek beni öylesine mutlu etti ki bir küp altın bulsam yeminle söylüyorum belkide öyle mutlu olamazdım.O günden sonra her gün yine geldi ve her gelişinde selam verip simitlerini aldı ama bazende gelip tık tık cama vurup işaret ederdi bende inadına anlamazmış gibi bakardım o zaman da iyi ha iyi selamün aleyküm derdi ve gülerek simitlerini alıp giderdi.Şimdi buyurun kararını siz verin ama sakın ona deli demeyin,bence o akıllı diye geçinen birçoğumuzdan daha akıllıydı.Bir sefer selam vermesini söylediğimde aklında kalacağına bende inanmamıştım ama o bunu hiç unutmadı ve zaman zaman beni denemek için selam vermiyordu ama sesim çıkmayınca bakıyorduki unutmamış iyi ha iyi diyerek selamını veriyordu.Kesin cennetliktir de Allah rahmet eylesin."

Kömür pazarı esnafları dükkanların ardiyesinde ona yatacak bir yerde yapmıştı. Esnaflar, hergün Muharrem için hazırlattığı koca bir tas yoğurda muhakkak mısır ekmeğini doğrar, Muharrem'in yemesini sağlardı. Bazen Muharrem'i esnaflarla aralarında para toplarlar, giydirirlerdi, bazen onu bir güzel yıkarlardı. Muharrem'in yaşadığı son yıllarda hep Orta Cami ile Yalı cami,Takıl Pazarı ile Kömür Pazarı arasında aramızda dolaştığını görürdük. Daha sonra her fani gibi gariban bir şekilde 1996 yılında öbür dünyaya göç etti.

Muharrem'e Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar H. Naim Güney - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.