Kime yarar?...

İYİ Parti’de gerginliğin fitili 2.Olağan Kongre’de ateşlenmişti.

20 Eylül’de gerçekleştirilen kongrede, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın hazırladığı ileri sürülen ve delegeye dağıtılan Genel İdare Kurulu (GİK) seçimlerinde “oy verilmeyecekler” listesi ve Koray Aydın’ın yeniden parti divanında görevlendirilmesi bugün gelinen aşamanın sinyaliydi.

Aytun Çıray, İsmail Koncuk, Ümit Özdağ, Feridun Bahşi, Durmuş Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu bazı milletvekillerine veto niteliğinde olan bu listenin Genel Başkan Meral Akşener’in haberi olmaksızın delegeye sunulması olası değil. GİK listesinde yer almayan vekillerin yönetime özellikle Koray Aydın’a yönelik tavırları sürerken, İstanbul milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın televizyon programında gazeteci Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü.

Koray Aydın’a karşı sert ifadelerde bulunan Özdağ’ın, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’yu FETÖCÜ olmakla suçlaması parti içi gerginliği bir anlamda yangına çevirdi. Kendine yönelik söylemlerin doğru olmadığını belirten Kavuncu, Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu. Bundan sonraki süreçte kimin haklı kimin haksız olduğuna yargı karar verecek.

Siyasetin sıcak gündemine oturan İYİ Parti’deki FETÖ tartışması, ortağı Millet İttifakı kadar Cumhur İttifakı tarafından da ilgi ile izleniyor. Oy oranında göreceli artış olan İYİ Parti’deki kavganın Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’de sevinçle izlendiği sır değil. Nitekim AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklama bunun ipucunu gösteriyor.

Meral Akşener, partide yaşanan gerginliği “Saldırı bekliyorduk” sözleri ile dış güçler tarafından sahneye konulduğunu ima etti. Tabii, Akşener’in iddialarının ne denli doğru olduğunu, elinde buna yönelik kanıt bulunup bulunmadığını bilemeyiz. Ancak, Genel Başkan Akşener’in dile getirdiği gibi yüzde 15 oy bandına ulaşmış İYİ Parti’de karışıklığın, istifaların ve bölünmenin Cumhur İttifakı’na yaracağı aşikar.

AKP ve MHP, İYİ Parti’yi Millet İttifakı’ndan kopararak yanlarına çekme uğraşında. Ne var ki, Devlet Bahçeli’nin “Evine dön” çağrısı Akşener tarafından karşılık bulmadı. Hiç şüphesiz, seçime güçlü girmek isteyen Cumhur İttifakı’nın İYİ Parti’ye yönelik çengel harekatı HDP üzerinden bundan sonra da sürecektir. Akşener ve parti yönetimi bu çağrılara şimdilik kapıyı kapatmış durumda.

Ümit Özdağ’ın açıklamaları ile kafaları bulanan İYİ Partili seçmen ve sempatizanlar, gelişmeleri dikkatle izliyor. Parti içinde kabul görmese de Buğra Kavuncu hakkındaki FETÖCÜ suçlamaları kafalarda soru işareti bırakmayacak şekilde açığa kavuşturulmalı. Çünkü, bu konu seçim meydanlarında sıkça konuşulacaktır. Ümit Özdağ’ı ihraca hazırlanan yönetim, İstanbul İl Başkanı hakkındaki iddiaları yargıdan çıkacak karara göre netleştirmeli. Eğer görmezden gelirse üzerinde kambur olarak durur.

Meral Akşener’in yükselen oy oranını görerek, Millet İttifakı’ndan ayrılıp Gelecek, DEVA ve Saadet Partileri ile ayrı bir çatı birliği oluşturacağı siyaset kulislerinde dillendiriliyor. Seçime kadar daha çok bomba iddialara, ittifak söylentilerine tanık olacağız gibi. Çünkü siyasette sular hiç durulmaz.