Kapıyı kapattı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeye kapıyı kapatması tartışmaları alevlendirdi.

Erdoğan’ın “seçim kaybetsem de yok “ mealindeki sözü yüz binlerce kişinin umudunu bitirdi. Umut diyorum, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce EYT’lilerin sorununun çözümü için çalışma yürütülmesi talimatını vermişti. Anlaşılan o ki, danışmanların yaptığı çalışmadan yeni düzenlemenin SGK’ya maliyet getireceğini gördü. Onun için EYT’lilere kapıyı kapattı.

Ne var ki, oluşacak maliyetin çeşitli yöntemlerle karşılanması mümkün. Kayıt dışı istihdamdan elde edilecek gelir, artık ülke üzerinde yük oluşturmaya başlayan Suriyelilere harcanan paranın kısıtlanması, kamudaki fazla harcamanın disiplin altına alınması gibi.

İç savaştan ötürü ülkelerinden kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılara resmi rakamlara göre 40 milyar dolar tutarında para harcandı. AB vaat ettiği yardımı yapmayınca Suriyelilere giden para bütçeye yük oluşturdu. Hiç olmazsa bu harcamanın bölümü kısılarak EYT’lilerin talepleri yönünde adım atılabilir. Ama yapılan açıklamalara bakılırsa 4 milyona yakın sığınmacı daha kalacak gibi.

Asıl konumuza döndüğümüzde, prim ödeme gün ve çalışma sürelerini doldurmalarına karşın, 1999 yılında bir gecede çıkarılan 4447 sayılı yasa ile emeklilik hakları ellerinden alınan insanlar, 20 yıldan bu yana seslerini duyurmaya çalışıyor. Sayılarının 700 bin ile 1 milyon 300 bin arasında olduğu belirtilen bu kişilerin emekli olmaları yasal hakkı. Çünkü yıllardır mağdur olan insanlar önceki yasa gereği emeklilik için aranan koşulları yerine getirdi. Ancak, bir gecede çıkarılan yasa ile oyunun kuralları değiştirilerek emekli olmaları ellerinden alındı.

EYT’lilerin bir diğer sorunu emekli olamadıkları gibi, çalıştıkça aylık bağlama oranları, yani alacakları emekli maaşının düşecek olması. 2008 yılında çıkarılan yasa ile asgari ücret üzerinden SGK’ya prim yatıranlar ne kadar uzun süre çalışırsa ileride ellerine geçecek emekli maaşı o denli düşük bağlanıyor. İlginç bir uygulama.

Emeklilik, koşulları ve yükümlülükleri yerine getiren EYT’lilerin analarının ak sütü gibi helal. Yani öngörüldüğü yük değil, temel hakları. Sosyal hukuk devlet olmanın gereği, maç oynanırken bir gecede çıkarılan yasa ile ellerinden alınan hakkın verilmesi, yoksunluklarına son verilmesidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tartışmaya son noktayı koysa da gündemden düşmeyecek EYT’lilerin sorunu. Hem, AKP dahil tüm siyasi partiler 24 Haziran seçimi öncesi sorunun çözüleceğine ilişkin taahhütte bulunmuştu. Muhalefet partileri EYT ile ilgili çalışma yaparak çeşitli seçeneklerin yer aldığı rapor hazırladı. İstenirse bu raporlardan yararlanabilir iktidar. Ama mümkün değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdilik kapıyı kapattı. Bir bakarsınız erken seçim gündeme gelir, o vaatlerini yineler iktidar ve muhalefet partileri. Seçim kazanma adına yapılmayacak denilen nice işlerin hayata geçirildiğini gördü ülke. Ancak, bu kez EYT’lilerin oyunu alabilirler mi? Orası bilinmez.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Şükrü Karaman - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.