Futbol sadece futbol değildir…

Diğer kulüplerin sesini, soluğunu çıkarmadığı, sütre gerisinde kaldığı ortamda Fenerbahçe Kulübünün İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı açıklama yapması çok anlamlı ve sevindiriciydi.

FETÖ’nün 3 Temmuz’da ele geçirmek için düzenlediği operasyona karşın yıkılmayan, ayakta kalan Fenerbahçe sporun dışında toplumsal sorunlara karşı duyarsız kalmayacağını son açıklaması ile bir kez daha gösterdi. 30 milyona yakın taraftarı ile ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Fenerbahçe’nin İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı tutumun aynısını Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor gibi büyük kulüpler neden gösteremedi? Anlamak olası değil. Onların da on binlerce kadın taraftarı var. Kuşkusuz, sözleşmenin gece yarısı yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle ile kaldırılması kadın taraftarını vuracak, olumsuz etkileyecek.

Spor kulüplerinin etkinlik gösterdiği branşlarda başarılı olmanın yanında toplumu, halkı ve taraftarını yakından ilgilendiren karar ve düzenlemelerde bir görüşünün olması, bunu kamuoyu ile paylaşması gibi temel görevi de var.

“Spor kulüpleri kendi alanlarının dışına çıkamaz” gibi doğru olmayan savlara karşı etkin sivil toplum örgütünün temel işlevi gereği bal gibi görüşlerini açıklar, hatta yaptırım gücünü kullanır. Unutulmasın ki İngiliz yazar Simon Kuper’in kitabına adını verdiği gibi “Futbol sadece futbol değildir.”

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, ülkenin en zengin bireylerinden olmasına karşın söz ve eylemleriyle ezber bozan bir patron. 2015 yılında Antalya’da yapılan G20 toplantısında “Eşitsizliğin ortadan kalkması için, kapitalizmin ortadan kakması gerekir, en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum” sözleri ile adeta ters köşe yapmıştı. Koç’un o sözleri hala tartışılıyor, konuşuluyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına gösterilen tepkide Başkan Ali Koç’un etkili olduğu yadsınamaz. Zaten taraftar ile kurduğu, alçakgönüllü, mütevazi ilişki kendisinin halk adamı olduğunu ortaya koyuyor. Ali Koç, rahmetli ağabeyi Mustafa Koç ile kendisinin Fenerbahçeli olmasında evlerinde çalışan, yakın ilgi gösterdikleri Kamer Kaya’nın rol oynadığını çeşitli kez açıklamıştı.

Kadınları ayağa kaldıran İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı tepkiler sürüyor. Ülke nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan 42 milyon kadını ilgilendiren yaşamsal sözleşmenin feshi kuşkusuz birilerini sevindirecek, ellerini ovuşturacaklar. Zaten bazı çevrelerin ne denli neşeli olduğu görülüyor.

Anlamadığım, hak ve özgürlüklerden sürekli bahseden, dillerinden düşürmeyen Saadet Partili yöneticilerin takındığı tutum. Hani adil bir düzen ve kadın hakları?