İnce, bir bölen mi olacak?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun suskunluğu bırakarak, bir an önce Muharrem İnce ile görüşmesini bekliyor CHP’ye oy veren milyonlarca seçmen.

İnce’nin CHP’den ayrılarak parti kuracağına ilişkin haberler, siyasetin ötesinde Türkiye’nin gündemine oturdu. Korkutan korona artışları kadar İnce’nin yapacağı açıklamaya kilitlendi kamuoyu. Dün yazdığım gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından CHP yönetimi ile Muharrem İnce arasında ipler kopma aşamasına gelmişti. Bilkent Odeon’da gerçekleştirilen 37. Olağan Kurultay’da İnce’nin arka sıralara oturtulması iyiden iyiye incelen ipi kopardı. Aslında, alttan altta kaynayan kazanın dışa vurumuydu yeni parti kararı.

Hürriyet’ten Yalçın Bayer’in yazısı ile açığa çıkan yeni partiye ilişkin Muharrem İnce’den henüz bir açıklama yok. Aynı suskunluk CHP yönetiminde de egemen. Sanırım onlar, İnce’nin ağzından duymak istiyor bu yöndeki açıklamayı. Belki ondan sonra bir şeyler söyleyebilirler. Medyaya yansıyan haberlere göre, Muharrem İnce açıklama yapmadan konuya ilişkin değerlendirme yapılmasının doğru olmayacağı görüşünde CHP yönetimi.

Bir kez daha vurgulayalım, 2018’de CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan İnce’nin aradan geçen süreçte küstürülmesi, ekibinin dışlanması hiç doğru olmadı. Kurultayda arka sıralarda oturtulması şık değildi. Öyle ya, Genel Başkanı’nın arkasında Büyükşehir Belediye Başkanları yer alırken, Cumhurbaşkanı adayının en arka sırada, hem de tuvaletin önüne oturtulması neyin nesiydi. Kılıçdaroğlu’nun bu düzenlemeden bilgisi olmadığına inanmakla birlikte, yönetim kadrosunun dahlinde gerçekleştiği yadsınamaz.

Demem o ki, CHP yönetiminin soğuk ve mesafeli tavırları İnce ile iplerin kopmasına yol açtı.

He ne denli gönül kırıklığı yaşasa da bir çırpıda partisine veda etmemeli İnce. Öyle ya, kendisi demiyor muydu , “Beni hiçbir güç partimden ayıramaz” diye. Gençlik kollarından adım attığı, Cumhurbaşkanı adayı olduğu, yıllarca emek verdiği CHP’ye sırtını çevirmemeli. Parti kurma kararını getirisini götürüsünü irdeleyerek bir kez daha gözden geçirmeli, mücadelesini parti içinde sürdürmeli. Belki katılacağı ilk seçimde barajı geçerek, TBMM’de yer alabilir. Ancak, sosyal demokrat cephede yarattığı bölünme unutulmaz, siciline “Bir bölen “ olarak işlenir. İnce, bir bölen olmamalı. Kuracağı partinin CHP’ye zarar vereceği, oyları böleceği aşikar. Bu tablonun kime yarayacağı da şimdiden belli.

CHP’den öfke ve tepki ile ayrılanların kurduğu partilerin uzun ömürlü olmadığı unutulmamalı. Bugüne dek ayrılarak parti kuranların sayısı belirsiz. Ne var ki, bu partilerin başarılı sayılabilecek örneği yok. “Muharrem İnce’nin kararını bir kez daha gözden geçirmesi gerekir” demem bundan.

Buzları eritme görevi bizzat iktidar olmayı hedefleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na düşüyor. Bir an önce Muharrem İnce ile bir araya gelerek var olan görüş ayrılığını gidermeli, partide kalmasını sağlamalı. Taban da rahatsız bu gelişmelerden.