Yusuf…

Şu sıkıntılı günlerde Hakkari’den gelen başarı içimizi ısıttı, gelecek adına umudumuzu artırdı.

Gazetelerin iç sayfalarının eteğinde yer alan küçük haberde Hakkari’de yaşayan Orhan ve Nesrin Veliceoğlu’nun 3 çocuğundan en büyüğü olan 8 yaşındaki Yusuf Eymen Veliceoğlu’nun Kanada merkezli düzenlenen Caribou Matematik Organizasyonun’da tüm sorulara doğru yanıt vererek dünya şampiyonu olduğu belirtiliyordu.

Hakkarili minik yavrunun çeşitli ülkelerden sınava katılan 2 bin 557 öğrenci arasında birinci olması çok ama çok önemli bir başarı. Öğretmen ve ailesinin desteği ile yüzümüzü ağartan, gururlandıran Yusuf’un başarısı aynı zamanda çağdaş eğitim sayesinde öğrencilerimizin yeteneğini göstermesinin bir kanıtı.

Ülkenin en güneyinde yaşayan, büyük kentlerde okuyan yaşıtlarına göre eğitim olanakları kısıtlı olan Yusuf’un başarısı birçok mesajı da gündeme taşıdı. Tanrı vergisi zekasının yanı sıra sürekli çalışan, okuyan, test çözerek ve satranç oynayarak kendini geliştiren küçük Yusuf, kuşkusuz dayatılmaya çalışılan yozluk karşısında Atatürk ilke ve devrimleriyle yolları döşenmiş çağdaş eğitim sisteminin başarılı bir örneği.

Aslında Yusuf Eymen Veliceoğlu gibi ileri düzeyde zekaya sahip, okumaya ve öğrenmeye aç, çağdaş birey olmayı amaçlayan öyle çok öğrenci var ki. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da dağ başlarında bir yanda elinde ders kitabını ilgi ile okuyan, diğer yanda hayvanları otlatan o güzel minik yavrulara olanak tanınsa inanın onlar da Yusuf gibi dünya birincilikleriyle adından söz ettirecektir. Salgından ötürü uzaktan eğitimden yararlanmaya çalışan Doğu ve Güneydoğu’nun güzel minik yavruları sırf derslerini aksatmama, büyük kentlerdeki yaşıtlarından geri kalmamak için zor koşullarda dağ başlarında EBA’yı takip etmeye çalışıyor. Aslında her yerde böylesi öğrencilere rastlamak olası.

Eğitimde fırsat eşitsizliğinin hangi düzeyde olduğunu belirgin şekilde ortaya koyan EBA sisteminden olanakları kısıtlı, maddi gücü tablet ve akıllı telefon almaya elvermeyen yoksul ailelerin zeka küpü öğrencileri ne yazık ki yeterince yararlanamıyor. Eğer olanaklar ve uygun koşullar sağlansa o çocukların içinden onlarca Yusuf çıkar, ülkemizi dünyada gururlandırır.

Koronaya karşı yüzde 95 oranda etkili aşıyı yaşadıkları Almanya’da geliştiren, dünyanın umudu olan Prof. Dr Uğur Şahin ile eşi Dr. Özlem Türeci, Anadolu’nun başarılı çocuklarından. Yıllar önce İskenderun’daki evinde çıkarak Almanya’ya giden bilim insanı Uğur Şahin, geliştirdiği aşı ile dünyanın gündeminde. Yine eşi Özlem Türeci de Karadeniz’in şirin ili Rize’den çıkarak kendini bilme adadı.

Keza, “DNA’nın onarılması” çalışmasıyla Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Mardinli Prof. Dr. Aziz Sancar da Atatürk Cumhuriyeti’nin bilime kazandırdığı önemli bir isim. Yine Almanya’da geliştirdiği yapay kalp çalışması ile tıp dünyasının dikkatlerini zerine çeken, bu ülkede “Yılın Doktoru” ödülünü kazanan Aybastılı Dilek Gürsoy yüzümüzün güldüren, göğsümüzü kabartan önemli bir bilim insanı.

Demem o ki, olanaklar sağlanır, çağdaş eğitimle donatılırsa yoksunluk içinde kıvranan Anadolu’nun dört bir yanındaki zeki çocuklar arasından dünyada adından övgü ile bahsedilecek daha çok bilim insanı çıkar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vurguladığı gibi, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”. Gerisi lafı güzaf.