Futbol emekçisi Hasan Ali

Belki de taraftarın en çok eleştirdiği futbolculardan biriydi. Takım yenikken ayağına her top geldiğinde ya da uzaktan kaleyi bulmayan şutları ile tribünlerin tepkisini çeker, homurdanmalar artardı. En küçük hatasında özverisi, çalışkanlığı, görev anlayışı göz ardı edilerek eleştirilerin odağı olurdu bir anda.

Aslında hiç hak etmezdi bunları takımın en çok koşan, bindirme yapan, terinin son damlasına kadar yılmadan savaşan, attığı gollerle Fenerbahçe’yi çoğu zaman ipten alan Hasan Ali Kaldırım. Tam bir futbol emekçisidir o. Görevini, sorumluluğunu arızaya uğratmadan ciddiyetle ve forma aşkı ile hep yerine getirir. Bir hamal gibi takımın yükünü sırtlayan oyuncuların içinde en öne çıkanıdır. Saha içinde olduğu kadar saha dışındaki yaşamı ile de örnek futbolcudur. Hiç pes etmez sürekli kendini geliştirir.

He ne denli taraftar ve medya tarafından eleştirilse de teknik direktörlerin tabelaya ilk yazdığı isim Hasan Ali’dir. Yani takımın vazgeçilmezidir. Çünkü hocaları bilirler elinden geldiğince mücadele edeceğine, sahada kaytarmayacağına, ter akıtacağına. Sakatlık ve cezalar dışında 11’in bankosudur futbol emekçisi Hasan Ali.

Almanya’da aldığı alt yapı eğitim ile her geçen gün üzerine koyan Hasan Ali günümüzde profesyonel futbolcunun nadide örneklerinden biridir. Fenerbahçe’deki çabasını, emeğini, başarısını Ulusal Takıma da taşıyarak aday kadronun değişmezidir.

Başarılı çizgine karşın en küçük hatasında neden ıslıklanırdı, neden tepkileri yıldırım gibi üzerine çekerdi tribünlerin anlaşılır değildi. Acaba eyyama kaçmayan dik duruşu muydu, tribünlere hoş gelecek yapmacık tavırlardan uzak kalması mıydı, yüzünün çok gülmemesi miydi bilinmez geçmişte ona yönelen protestoların kaynağı. Kulaklarını tıkayarak, oynadığı futbolla taraftarın gönlünde yer edinmesini sağladı, aralarında sıcak bağ oluştu. Artık 12. Adam da hakkını teslim ediyor. Kuşkusuz kendine yönelen sevginin artışı futboluna olumlu yansıyor.

Ankaragücü deplasmanında oynadığı yürekli mücadele, attığı harika gol taraftarın geçmişte Hasan Ali’ye haksızlık yaptığının kanıtıdır aslında. Ankara dış saha maçından önce içeride Demirgrup Sivasspor karşılaşmasındaki yengi sayısını anımsayınca futbol emekçisi Hasan Ali’nin hakkının bir kez daha teslim edilmesini düşündüm. Gerçi başarılı oyunculuğu ile tribünlerin sempatisini kazanmaya başladı. Attığı goller ve asistleri sonrası formasını yürekten öpmesi Hasan Ali’yi daha sevimli kılmaya başladı taraftarın gözünde. Yani yoğun protestoların yerini alkış ve övgüler aldı. Zaten bunu fazlasıyla hak ediyor futbolun gerçek emekçisi. Yolu açık olsun. Fenerbahçe ve Ulusal Takıma yapacağı öyle çok katkıları var ki.

Bu arada, Spor Toto Süper Lig’in boyu kısaldıkça şampiyonluk ve küme düşmeme maçları iyiden iyiye dikkat çekmeye başladı. Ligin bitimine 7 hafta kala Başakşehir, Galatasaray ve Beşiktaş arasında kıyasıya bir yarış var lig birinciliği için. Aynı şekilde Trabzonspor, Evkur Yeni Malatyaspor, Kasımpaşa, Alanyaspor ve Kayserispor arasında Avrupa Ligi savaşımı giderek ivme kazandı. Kuşkusuz bu kulvara Konyaspor, Antalyaspor ile Çaykur Rizespor’u da dahil etmek olası.

Ligin altı ise tam bir ateş çemberi. Bu sezon taraftarına büyük düş kırıklığı yaşatan Fenerbahçe’nin de aralarında yer aldığı 6 takım bir alt kümeye düşmemek için canı pahasına mücadele ediyor. Fenerbahçe matematiksel olarak düşme tehlikesini yaşasa bile iki yengi sonucu üst sıralarda yer alacaktır kuşkusuz. Ama taraftar başarısız sezonu ve fiyasko dolu transferleri hiç bir zaman unutmayacak.

Özellikle bu hafta sonu, yani 28. haftada oynanacak Beşiktaş- Başakşehir, Fenerbahçe Galatasaray Bursaspor-Trabzonspor, BB Erzurumspor-Akhisarspor, İM Kayserispor-Ankaragücü, Çaykur Rizespor-Göztepe maçları ligin üstü ve altını oldukça şekillendirecek karşılaşmalar. Bu haftaki maçlardan çıkacak sonuçlar ligin flu görüntüsünü netleştirmeye başlatacaktır.

Dediğim gibi ligin boyu kısaldıkça heyecan artıyor, taraftarın seyir zevki doruğa çıkıyor.