Memurun zor pazarlığı

Hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen, 3 milyon 33 bin memur ile 2 milyon 56 bin memur emeklisinin 2020 - 2021 yıllarına ilişkin zam ve sosyal destek ödemelerinin belirlenmesi için Ağustos ayı başında toplu iş sözleşmesi masasına oturacak.

Sözleşme çalışmalarını sürdüren Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK yaşanabilir ücret için yıllık yüzde 25 -30 arasında zam istiyor. Ne var ki bu talebin siyasi iktidar tarafından kabul görmesi olası değil. Kamu çalışanları ile emekliye yıllık yüzde 5 veya 6 ya da enflasyon oranı kadar artışın yapılması büyük olasılık.

Hiç kuşku yok ki, yetkili konfederasyon Memur-Sen’in sözleşme masasında takınacağı tavır zamda belirleyici olacak.

Önceki yıllarda Memur-Sen iktidarın talepleri doğrultusunda tutum takınarak düşük oranlı zamlara imza atmış, memur ve emeklinin cebindeki para yükselen enflasyon karşısında buharlaşmıştı. Dolayısıyla milyonlarca dar gelirli kitle hep mağdur olmuştu.

Memur-Sen geçmişte imzaladığı, kamu çalışanına katkı sağlamayan, aksine zarara uğratan toplu iş sözleşmelerinden ders alarak bu kez daha yüksek artışlar için masada mücadele etmesi gerekiyor. 5 milyonu aşkın kitlenin sorumluluğu omuzlarında. Masada bu anlayışla hareket etmek aynı zamanda vicdani görevi.

Sırf üye sayısını artırmak için hükümetin verdiği ile yetinmek, direnememek, yetkili sendikacılığa gölge düşürdüğü gibi güven erozyonuna yol açıyor. En azından önerilen zamma imza atmaktan kaçınarak sorumluluk almamış olurlar. Nasıl olsa grev hakkı olmadığından toplu iş sözleşmesi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanacak. Ne var ki kurulun bağıtlayacağı sözleşme hükümetin önereceği zamdan farklı olmayacaktır. Belki 1-2 puan üzerinde olabilir. Geçmiş yıllarda bunun örnekleri yaşandı.

Aslında merak edilen yetkili konfederasyon Memur-Sen’in hükümetten ne kadar zam talep edeceği, buna karşılık siyasi iktidarın memur ve emekliye yüzde kaç önereceği? Memur-Sen’in önerisini 24 Temmuz’da ilgili bakanlığa ileteceği belirtiliyor.

Kuşkusuz enflasyondan ötürü maaşları eriyen memur ve emekliye en azından yüzde 20-25 arasında zam talep etmesi gerekir yetkili konfederasyonun. Ancak, hükümetin böyle bir talebi baştan reddedeceği aşikâr. Yine düşük zam oranları ile masaya oturacak siyasi iktidar. Grev hakkı bulunmadığından memur sendikalarının yaptırım gücü yok. Ya hükümetin verdiği ile ya da Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan sözleşme ile yetinmek zorunda kalıyorlar.

Kamu işçisine yüzde 5 ve 4 zam öneren hükümetin bundan çok farklı bir rakamı kamu çalışanları ile emekliye de önermesi zor görünüyor.

Toplu iş sözleşmesi masasına siyasi iktidarın vaadi olan 3600 ek göstergenin gelmesi kuvvetle muhtemel. 24 Haziran seçimi öncesi öğretmen, polis, sağlık çalışanları ve din hizmetleri görevlilerine yönelik 3600 ek gösterge yasasının çıkarılacağı sözünü veren iktidar, aradan geçen 1,5 yıla karşın “ha bugün ha yarın” diyerek bu konuda olumlu adım atmayarak, kamu çalışanlarını oyaladı.

Oysa bu sözün ardından TBMM’ye sunulan birçok torba yasanın içine ek gösterge rahatlıkla eklenebilirdi. Ama olmadı, yapmadılar.

Umarım, Memur-Sen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümete bu vaadini bir kez daha anımsatarak olumlu sonuç almaya odaklanır. Verilen sözün yerine getirilmesi sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Yüz binlerce memur zammın yanı sıra 3600 ek gösterge muştusunu da merakla bekliyor.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Şükrü Karaman - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.