Bayramda kısıtlama…

Vaka sayısının binin altına düşmesi sevindirici, ancak tehlike tamamen geçmedi.

Virüs ile 11 Mart’ta tanışan Türkiye, o günden bu yana hayata geçirilen çeşitli önlemlerle belayı kovmak için mücadele ediyor. Dört aylık süreçte Şeker Bayramı dahil hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağı, 65 yaş ve üstündekilere yönelik kısıtlama, maske, mesafe ve hijyen gibi zorunlu kuralların tümü salgını önlemeye yönelik. Halkın kısıtlama ve kurallara ilk başlarda sıkı uyması hasta ve vefat sayılarını düşürdü.

Ne zaman ki, 1 Haziran’da yeni normalleşmeye adım atıldı, korkulan oldu vaka ve yaşamını yitirenlerin sayısı yeniden arttı. Bir ara 1500’e yaklaşan hasta sayısı, yoğun bakımların dolması “Başa mı dönülüyor?” dedirtti. Kuşkusuz, ürperten tablonun oluşmasında kuralları bir yana iten insanların gevşemesi, düğünlerde, sahilde, piknik alanlarında, asker uğurlama törenlerinde eski görüntülerin boy göstermesi etkili oldu.

Yaz rehaveti ile olacak ki, duyarsız insanlar iyiden iyiye önlemleri elden bıraktı, günlük yaşamında sanki hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmeye başladı. Tabii, hala duyarlı olan, tehlikenin büyüklüğünü göz ardı etmeyenler salgının başındaki gibi kurallara uymayı aksatmıyor.

Bilim insanları vaka sayısının 33 günün ardından binin altına düşmesinin olumlu olduğunu, ancak mücadelenin daha bitmediğini belirtiyor. Aslında vaka sayısında 1000 ile 900 arasında göreceli fark yok. Hasta sayısı azalsa bile yoğun bakımda olup solunum makinesine bağlı (entübe) yaşam savaşı verenler hayli arttı. Bilim insanları da entübe hasta sayısındaki artışa dikkat çekiyor. Bu da gösteriyor ki virüs hala tehlikeli, hala ölümcül. Normalleşme ile birlikte kendini salanların bu ayrıntıyı görmeleri gerek.

Kurban Bayramı’na 15 gün kaldı. Şimdiden herkes“Bayramda kısıtlama olacak mı?” diye birbirine soruyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının etkisini sürdürdüğü Ankara, İstanbul , İzmir, diğer büyükşehirlerle bazı illerde sokağa çıkma yasağının uygulanabileceğine yönelik mesajı bu kentlerde yaşayanların bu bayramı da evde geçireceğinin işareti gibi.

Bilim Kurulu’nun üyeleri de aynı eğilimde. Önümüzdeki hafta yapılacak kurul toplantısında kısıtlamanın olup olmayacağı netleşecek. Aslında ülke genelinde bayram kısıtlamasının uygulanması şart. İnsanlar dini vecibelerini yerine getirmek için kurban kesim yerlerine gidecek bayramlaşacak, toplu halde bayram namazı kılacak. Özellikle Anadolu’da bunların gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel. Virüsün en çok sevdiği ortamlarda buralar.

Salgının ciddiyeti ortada iken ve vaka sayıları artarken bu bayramı da evde geçirmek ülke sağlığı açısından gerekli. Vekalet yolu ile kurban kesimi yapılarak dini vecibeler yerine getirilir. Eğer uygulanacaksa hiç kimsenin kısıtlamaya karşı çıkmaması gerekir. Her şeyin başı sağlık. Sıhhatten başka ne öncelik olabilir ki? Bu zor günler geçecek elbette. Geçmesi için özveri, sabır ve kurallara uymak kaçınılmaz.

Bilindiği üzere okullar 31 Ağustos’ta açılacak. Veliler kadar, Bilim Kurulu üyeleri de kaygılı. Öğretim yuvalarında minik çocuklar arasında mesafe nasıl korunacak, çocuklar maskeye ve temizliğe ne denli öncelik verecek? Bu sorular hep düşündürüyor. Eğer vaka sayılarında ve salgında beklenen düşüş gerçekleşmezse okulların açılması çok zor. Kurul üyeleri okulların açılışının ertelenebileceğini şimdiden dillendiriyor zaten. 1.5 aydaki gelişmeler nasıl bir karar alınacağını ortaya koyacak mutlaka.