Dolar yükseliyor yurttaş yitiriyor

Dolar aldı başını gidiyor. ABD hapşırsa bile hemen yükselen dolarla birlikte avro da fırlıyor.

Rekor üstüne rekor kıran dolardaki baş döndürücü yükseliş üreticiyi, tüketiciyi vuruyor, ekonomiyi, dolayısıyla yurttaşı olumsuz etkiliyor. Kuşkusuz dövizdeki artış seçimin hemen ardından zam olarak piyasaya yansıyacak, vatandaşın alım gücü yine gerileyecek, cepler boşalacak.

Günümüzde ticaret, ekonomik faaliyetler liradan çok dolar üzerinden yapılıyor. Yani alış veriş yapan yurttaş, borcu olanlar, dışarıdan mal alan ticaret insanı, üretici, tüketici, kronik hastalığından ötürü yurt dışından ilaç getirtenler doların bir türlü önlenemeyen aşırı yükselişinden olumsuz etkileniyor. Günlük yaşamda, ekonomik alanda liranın yanı sıra çok önemli role sahip dövizdeki aşırı artış yıllardır ülkenin başına bela olarak çöken enflasyonu tetikliyor, mutfakları vuruyor.

Uzmanlar dövizdeki artışın durmayacağını, aksine yükselişini sürdüreceğini savunuyor. Ne dolarmış ki bir türlü önlenemiyor.

Liranın dolar karşısında değer yitirmesi ekonomide domino etkisine yol açıyor. Dolar yükselince maliyetler arttığından fiyat artışları da beraberinde geliyor. Vatandaşın yaşamı daha pahalılaşıyor.

Yıllardır enflasyonun ateşini düşürmek için önlem üzerine önlem alınarak hayata geçiriliyor. Hatta işçinin, memurun, emeklinin aylıklarına sırf enflasyon yükselmesin diye düşük oranlarda zam yapılıyor. Ama boşuna. Dolar ve ona bağlı enflasyondaki artış maaşlara yapılan mini zamları çok kısa sürede eritiyor. Olan emeği ile çalışan ve emekliye oluyor.

Enflasyonu önleme adına uygulanan düşük zam politikası, dövizde dolayısıyla çarşı ve pazar fiyatlarının önlenemez yükselişi karşısında iflas ediyor. Yitiren her zaman olduğu gibi yine milyonlarca dar ve sabit gelirli kitle oluyor.

Doların önlenemez yükselişi karşısında şirketlerin borcu katlanırken artan fiyatlardan ötürü tüketim, hali ile üretim ve yatırım azalıyor, sonucunda işsizlik rekor kırıyor. Kuşkusuz dolardaki bu yükseliş cari açığı da (dış satım ile dış alım arasında oluşan fark) olumsuz etkiliyor.

Tüketim olmayınca, üretim azalıyor, üretim azalınca fabrikalar kapanıyor. çalışanlar işini yitirerek işsizler ordusu şiştikçe şişiyor. Bir zamanlar o çok övündüğümüz büyüme rakamları bir türlü istenilen düzeye çıkamıyor, yeni iş kapıları açılamıyor.

Ekonomist de değilim, uzman da.

Ancak piyasadaki gelişmeleri yakından izleyen, hayatın gerçeklerini, yükselen fiyatları her yurttaş gibi yaptığım alış verişten, işsizliğin devasa boyutlarda olduğunu 2.5 yıl işsizliğin ardından ancak iş bulabilen üniversite mezunu oğlumdan biliyorum.

Demem o ki, hayatın gerçekleri, hayat pahalılığı, işsizler ordusu ekonomideki olumsuzluğu her yurttaşa net olarak zaten gösteriyor.Yani ekonomist ya da uzman olmaya hiç gerek yok. Gündelik yaşam her şeyi açık seçik ortaya koyuyor.

Dolardaki yükselişin enflasyonu, hayat pahalılığını tetiklediğini, yatırımı, istihdamı yeni ekmek kapılarının açılmasını engellediğini, işsizliği körüklediğini net şekilde görebilmek için hiç öyle anlı şanlı ekonomist olmaya gerek yok.

Sonuçta dövizdeki önlenemez yükseliş vatandaşın parasını, gelirini eritiyor, cebini boşaltıyor. Bu tablo karşısında üretici, tüketici, yatırımcı, çalışan, emekli, işsiz kaygı duymasın da ne yapsın? Hele hele seçimin ardından iğneden ipliğe gelmesi beklenen yüksek zamlar dikkate alındığında.

Umarım doların ateşi kısa sürede söner. Eğer belirtildiği gibi dövizdeki artışı fırsat olarak kullananlar varsa üzerlerine beklemeksizin gidilmeli. Çünkü kaybeden dolardaki yükselişte sorumluluğu olmayan sabit ve dar gelirli vatandaş oluyor. Niye hep onlar doların yükselmesinden kaybetsinler?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Şükrü Karaman - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.