Fırsatçılık…

Bazı özel hastanelerin korona gerekçesiyle tedavi ücretine zam yapması tam bir fırsatçılık.

Salgın döneminde artan maliyeti gerekçe gösteren Samsun’daki özel sağlık kuruluşlarının verdiği sağlık hizmeti ücretine yüzde 382 oranında artırması virüs belası ile cebelleşen vatandaşı şoke etti. Şikayetler üzerine Rekabet Kurumu hastaneler hakkında soruşturma başlattı. Hekim ve yurttaşın tepkisini çeken fahiş fiyat karşısında soruşturmanın sonucu merakla bekleniyor.

Salgının giderek arttığı bu dönemde kamu hastanelerinin ağzına kadar dolu olduğu, boş yatak bulunmadığını Türk Tabipleri Birliği yetkilileri sürekli açıklıyor. Kontrol altına alınamayan hastalığın önümüzdeki günlerde daha da yayılacağını duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz Sonbahar mevsiminde genişleyeceği aşikar.

Bu olumsuz tablo karşısında kamu hastanelerinde görevli olan hekim ve diğer sağlık emekçileri ellerinden geldiğince çabalıyor, 24 saat koşuşturuyor. Ne var ki, devlet ve üniversite hastaneleri olabildiğince dolu, yeni hastalara yer yok. Böylesi olumsuz tablo karşısında özel hastanelerin devreye girmesi kaçınılmaz hale geldi. Salgının ilk ortaya çıktığı Mart-Nisan aylarında SGK ile anlaşma yapılarak özel hastaneler de COVİD-19’lu hasta kabul etmeye başlamıştı. Haziran ayında SGK, virüse yakalan hastaya ödenen tedavi ücretini azaltınca, tedaviden vazgeçtiler.

Birkaç hafta önce, SGK yeni bir genelge yayınlayarak özel hastanelere hasta başına yeniden ödeme yapacağını duyurdu. Olması gereken de buydu. Ancak, bazı özel sağlık kuruluşları hala hasta kabul etmekte çekimser davranıyor. Çekingenlik niye anlamak olası değil. Kamu ve üniversite hastaneleri artık durma aşamasına geldi. Sağlıkçılar yorgun ve bezgin. Bu durumda sorumluluk ve görev özel sağlık kurumlarına düşüyor.

Asıl üzerinde durulması gereken, yanlış kararla bazı devlet hastanelerinin kapatılması. Anımsanacağı üzere Başkent Ankara’nın merkezinde yer alan, halkın kolaylıkla sağlık hizmetine ulaştığı Numune, Yüksek İhtisas, Zekai Tahir Burak, Dışkapı Çocuk, Ulus Devlet ve Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hastaneleri, Bilkent Şehir Hastanesi devreye girdiği gerekçesiyle 1,5 yıl önce kapatılmıştı. Kararın ne denli yanlış olduğu salgın döneminde net olarak görüldü. Sağlık Bakanlığı yanlıştan dönerek kapatılan hastanelerin yeniden açılmasına karar verdi. Sağlık gibi insan yaşamını yakından ilgilendiren konularda karar alınırken son derece dikkatli davranmak gerektiğini kapatılan hastane örneği gözler önüne serdi.

Hastane kapatma gibi, bazı özel hastanelerin salgını bahane ederek ücretlerine yüzde 382 oranında zam yapmasını hiçbir vicdan kabul etmez. Zaten kamu hastaneleri ağzına kadar dolu. Artışın tepe yaptığı dönemde yurttaşa, hele hele yoksula yardım etmek, kolundan tutmak bir insanlık görevi değil mi? Umarım kararlarını gözden geçirirler.