Son toplantısını 2009 yılında gerçekleştiren Ekonomik ve Sosyal Konsey’den (ESK), 10 yıldan bu yana ses yok.
12 Eylül 2010’da yapılan referandum ile anayasal kurum haline getirilen ESK’nın bu denli uzun süre toplanamaması çalışanlar tarafından merak ediliyor. İşçi, memur, işveren, esnaf ve çiftçi örgütü temsilcilerinden oluşan konseyin neden toplanamadığı sır. Toplantıya çağırmakla yükümlü siyasi iktidar bu konuda kamuoyuna açıklama yapmıyor.
10 yıldan bu yana toplanamamasından ötürü toplumun büyük kesimini yakından ilgilendiren işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı gibi önemli sorunlar masaya yatırılıp değerlendirilemiyor, ortaklaşa çözüm önerileri üretilemiyor.
Gündemdeki kıdem tazminatı fonu kurulması, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin zorunlu hale getirilmesi, kamu personel yasasında değişiklik yapılması gibi milyonlarca dar gelirli işçi ve memuru yakından ilgilendiren önemli düzenlemeler Ekonomik ve Sosyal Konsey’de ele alınmayacak da nerede alınacak? Emekli aylıkların iyileştirilmesini, yeni intibak yasasının çıkmasını, polis öğretmen, din ve sağlık hizmeti görevlileri 3600 ek göstergeyi umutla bekliyor. Aynı şekilde girdi maliyetlerinden ötürü üretim gücü giderek azalan çiftçi, alışveriş yapamadan kepenk indiren esnaf derdine çare arıyor. Vergi kesintisinden ötürü eline geçen para her geçen ay kuşa dönen asgari ücretli vergi indirimi bekliyor.
Yani ekonomik anlamda zorlanan milyonlarca iktisaden geri kalmış kitle durumunun iyileştirilmesini, gönenç düzeyini yükseltecek önlemlerin hayata geçirilmesini merak ediyor.
Kuşkusuz bu sorunların ele alınıp, irdeleneceği, öneriler üretilip hükümete sunulacağı platform Ekonomik ve Sosyal Konsey. Ancak 10 yıldan bu yana ses yok.
Anayasa değişikliği referandumuyla anayasal kurum niteliğine dönüşen ESK’nın her yıl üç ayda bir toplanması öngörülüyordu. Konseyi oluşturan paydaşlar, hükümete öneriler sunacak, alınan kararların ivedilikle hayata geçirilmesi sağlanacaktı. Büyük iddialarla anayasal statüye kavuşturulan ESK, nedense 2009’dan bu yana toplantıya çağrılmadı. Deyim yerindeyse varlığı kâğıt üzerinde kaldı, bir anlamda işlevini yitirdi.
İşçi, memur, çiftçi, tüccar, işveren ve esnafın öncelikli konuları gündemdeki yerini korurken, sosyal tarafların “toplansın” başvurularına karşın, hükümetin konseyi 2009 yılından bu yana toplantıya çağırmaması manidar.
Yılda dört kez toplanması gerekirken, kurulduğu 2001 yılından bu yana sekiz kez toplanabilen konsey bir anlamda amacına ulaşamadı, hedefler ıskalandı.
Öyle ya, kıdem tazminatı fonu, kamu personel reform yasası gibi işçiyi, memuru çok ama çok yakından ilgilendiren önemli düzenlemeler gündemde iken ve giderek artan hayat pahalılığı karşısında toplanmayacak da ne zaman bir araya gelecek Allah aşkına? Hele hele seçimin ardından toplumsal uzlaşmaya fazlasıyla gereksinim duyulduğu bugünlerde.
Sosyal taraflar arasında diyalog sağlamak, uzlaşma ortamı yaratmak, sağlanan uzlaşma ile başta ekonomi olmak üzere toplumsal mutabakatla ülke sorunlarına çözüm bulmak amacıyla 2001’de kurulan, yılda dört kez toplanması gereken ESK bugüne dek sadece sekiz kez toplanabildi.
Bu da konseyin işlevini yitirdiğini, hedeflenen iş barışının yeterince sağlanamadığını, çözüm bekleyen sorunların katlanarak arttığını gösteriyor.
ESK, çalışma barışı adına Avrupa ülkelerinin çok önemsediği bir kurum. Hükümetler konseyin kararını dikkate alıp aksaksız uyguluyor. Avrupa’da sosyal diyalogu sağlamak amacıyla İkinci Dünya Savaşı sonrası hayata geçirildi. Halen de başarılı şekilde uygulanıyor ve kararları yerine getiriliyor.
Türkiye, 2001 yılında kurulan, 2010’daki referandumla yasal statüye kavuşan ESK’ya Fransa’nın ardından anayasal statü kazandıran ikinci ülke olmasına karşın uygulamada başarılı olamadı.
Eğer hedeflenen amaca ulaşılmak isteniyorsa sivil toplum örgütlerinin taleplerine kulak verilerek bir an önce toplantıya çağırılmalı. Sahi kıdem tazminatı fonu, kamu personel reform yasası gibi işçiyi, memuru ilgilendiren düzenlemeler gündemdeyken toplanmayacak da ne zaman toplanacak?
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.