(Foto-20)
Ana Mektepleri yurdumuzda ilk defa 1915 yılında açılmıştı. Sıbyan mektepleri, Ana Mektebi'nin vazifesini görecek şekilde teşkilatlanmadığı gibi o seviyede de değildi. Ancak, 1. Cihan Harbi dolayısıyla sadece İstanbul'da eğitime başlayan bu okullar, sonraları bazı büyük şehirlerde de faaliyete geçirildiler. Ordu şehrinde, ilk Ana Mektebi 1920-1921 ders yılında açıldı. 1927-1928 ders yılında da Fatsa ve Ünye'de birer anaokulu açıldı. Bu suretle Ordu ili dâhilindeki okul sayısı üçe yükselmiş oldu.
Ordu Ana Mektebi, değişik semtlerde, kısa sürelerle, eğitime devam etmiştir. Bugünkü Vilâyet Konağı'nın bulunduğu yerde, eski İdadi Mektebi binasının hemen arkasındaki ufak taş bir yapı, eski belediye binası; en sonunda da belediye parkının kenarında Rum İlk Mektebi olarak inşa edilen ve bir müddet de Numune-i İrfan İlk mektebi olarak kullanılan geniş, tek katlı, altında bodrumu bulunan kagir bina Ana Mektebi'nin hizmet verdiği yerlerdi. Ana Mektebi, en son bu binada öğretim yapmakta iken kapatıldı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YAZISI
Anaokullarının, öteden beri "ilköğretimi aksattıkları" gerekçesiyle faaliyetlerinin durdurulması isteniyordu. Mesela 1925 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı anaokulları hakkında şu tamimi yayınlamıştı: "... Ana mektepleri mecburi tahsil hududu haricinde olduğu gibi, bunların açılması, binaları ve muallimleri hakkında 1925 tarihli Nizamname-i Mahsusunda mevcut şeraitin tahakkukuna ve başta olarak ve bilhassa nizamnamedeki şerait haricinde açılmış bu kabil mektepler varsa, bütçeden ihraç ile tahsisatınla ilk mekteplere ilavesi ..." Bu tamime rağmen, ayakta kalan ana mektepleri arasında Ordu Ana Mektebi de bulunuyordu.
Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı 21 Ocak 1930 yayınladığı bir tamimle bu okullar hakkında görüşlerini ise şöyle açıklamıştı: " ... İlk mektepler açmak hususundaki uhdelerine müterettip vazifeleri tamamen yapamazken, yani kanunen okutmaya mecbur olduğumuz köylerdeki ve şehirlerdeki 7-12 yaşındaki bütün çocuklar için mektep açamazken, vilâyetlerin ilk tahsilin aleyhine yeniden ikmal ve ana mektebi açmalarına vekâlet kat'iyyen taraftar değildir. Ana Mektepleri, tamamen istisnai olarak, bütçesi müsait vilâyetlerde fabrikalarda ve ziraatta çalışan ve çocuklarını, evlerde çalıştığı saatlerde tevdi edecek kimsesi bulunmayan bir çok anaların bulunduğu yerlerde yalnız bu ve bu gibi ashabı mucibe ile açılabilir..."
SITKI ÇEBİ’NİN ANILARI
Bakanlığın bu tamimi üzerine, 1931 yılına kadar faaliyette bulunan Anaokulları, aynı yıl kapatıldılar. Ordu şehrindeki, Belediye parkının hemen kenarında bulunan kagir ana mektebi binası da başka hizmetler için kullanılmaya başlanmıştı. Araştırmacı Yazar rahmetli Sıtkı Çebi de Ordu’da açılan bu ana okullarında diğer küçük çocuklar gibi bulunmuştu.
Ana okullarında geçirdiği günleri kaleme alan Sıtkı Çebi yazdığı anılarında özetle şöyle diyordu: “… Ordu şehrinde ilk ana mektebi 1926 yılında açılmıştı.. 1926-1927 ders yılında Düz mahalledeki parkın yanındaki Ana Mektebi'nin üç sınıfında 2 öğretmen ve 60 öğrenci vardı. Ana Mektebi üç sınıflı olup, birinci sınıfa 'Filiz' adı, ikinci sınıfa 'Gonca' ve üçüncü sınıfa da 'Gül' adı verilmişti. Şehirde ana mektebine büyük bir ilgi vardı. Hemen her aile çocuğunu, ilk mektepten önce, mutlaka Ana Mektebi'ne vermek istiyordu.. Okulun baş muallimesi Güzide Hoca Hanım adında, gerçekten Güzide bir hanımdı. Ana mektebin açılmasına öncülük yapan 'Güzide Hoca hanım' okulun kapatılışına kadar, uzun yıllar okulun müdireliğini yapmıştır. Merhum Güzide Hoca Hanım, ana mektebinde okuyan bizim nesil tarafından çok iyi hatırlanır.
Bizler, sınıflarının adları Filiz, Gonca ve Gül olan ana mektebinde iken, onun piyanosunu, anlattığı masallarla uyku saatlerinde bizlere nasıl kolayca uykuya yatırdığını; kırılan tahta oyuncaklarımızı tamir ettiğini, toprak avlusunda koşuşurken kirlenen üstümüzü, kanayan dizlerimizi nasıl temizlediğini, bugün gibi, hatırlarız. Ana Mektebinin bulunduğu yer, her bakımdan okul için elverişli idi. Ana Mektep binası Düz mahalledeki eski belediye Parkının doğu kısmında, iki katlı (alt katı bodrum) taş bir bina idi. Ana Mektebi, bugün Süleyman Felek Caddesiyle, taş duvarla ayrılmaktaydı. Cadde tarafı yüksek bir duvarla çevrili olup, geniş demir bir kapı, okulu ana caddeden ayırmaktaydı. Ön tarafı deniz kıyısı idi. Burada geniş bir kumluk halinde açık bir saha vardı.
Okulun bu kumluk kısmında büyük bir şamandıra bulunuyordu ki, çocukların başlıca eğlencesi, bu şamandıraya tırmanıp, üzerinden kaymaktı. Günümüzde Ana Mektebinin bulunduğu yerde Ordu Öğretmen Evi vardır. Ana Mektebinin çarşı tarafında avlusuna bitişik tek katlı taş bir bina, Cumhuriyet öncesinde şehirde bulunan Protestan Hıristiyanlar için kilise ve okul olarak inşa edilmişti. Fakat inşaatın bir kısmı tamamlanmadığından öylece yarım kalmıştı. Bunun da hemen yanındaki eski Türk Ocağı binası yer almaktaydı. Türk Ocağı binası iki katlı ahşap ve çevrenin en büyük binalarından biriydi…”
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.