
"Cumhuriyetin ilan edildiği günlerde küçük bir şehir olan Ordu doğu tarafındaki Bülbül deresine batı tarafında Keçiköy'e kadar büyüyebilmişti. İlk elektrik ve şebekeli içme suyu ise 1930 yılında gelmişti. O zamanlar fındık, mısır, soya, patates, fasulye üretiliyor, hayvancılık yapılıyordu. Çünkü nüfusun % 80'i köylerde yaşıyordu. Köylere atlarla veya saatlerce yürüyerek gidilip, geliniyordu. Kırsal kesimden sallarla getirilen hastalar 1930'da hizmete giren Kirazlimanındaki Memleket Hastanesine getiriliyordu. Sıtma,Verem, Frengi ve bir sürü bulaşıcı hastalık kol geziyordu. Doktor ve ilaç yeterli değildi. 1950'lere kadar hastanemizde röntgen cihazımız dahi yoktu. Ordu il merkezine 1948 yılında " Hususi bir Lise" olarak halkın yardımlarıyla açılabilmişti. Trabzon- Ordu-Samsun arasına ilk ciddi tünelli, köprülü kara yolu ile rıhtımın yapımına,100 abonelik otomatik telefon santraline; ancak 1950'den sonra başlanabilmişti. 1950'li yıllardan itibaren, Demokrat Parti iktidarı ile başlayan yatırım süreci, Amerikan Devletinin Türkiye'ye yolladığı ünlü Marshall yardımı, inşaat sektöründe, yollarda ve köprülerde kullanılmaya başlanan, iş makineleri ,Özel sektörün hızla büyümesi, dünyada sıcak savaşların sona ermesi gibi pozitif olaylar gözle görülür bir değişimin başladığını gösteriyordu. Nereden, nereye..."
Yorum Yazın