Ordu
DOLAR19.1878
EURO20.9568
ALTIN1221.4
Ali ÖZTÜRK

Ali ÖZTÜRK

Mail: [email protected]

ASAYİŞ BERKEMAL GELİYOR BAY KEMAL!... 

Geçen ay 11  ilimizi yerle bir eden, sadece ülkemizi değil tüm dünyayı yasa boğan  Maraş depreminden sonra bazı  illerimizde meydana  artçı depremler de halkımızda endişe  yarattı. 

Bu artçı depremlerden biri de Başkent Ankara’da oldu. Ancak bu defaki artçı deprem, jeolojik  değil, siyasi bir depremdi. 

            6 siyasi partinin bir araya gelmesiyle oluşan Millet İttifakının  İYİ Parti fayı kırıldı. 

             Neyse ki, sağduyu devreye girerek  fazla hasara neden olmadan bu tehlike atlatıldı. 

            Gerek kurumlar, gerekse  uluslararası ittifaklarda görüş farklığından  dolayı zaman zaman bu tür krizler yaşanmaktadır.  Bunlar ittifakların fıtratında olan şeylerdir. 

            Millet ittifakında da Cumhurbaşkanı adayın belirlenmesinde, fikir ayrılığından dolayı bir kriz yaşanmıştır. 

             İttifakın Cumhurbaşkanı adayının  altılı masadaki parti liderleri tarafından belirmesine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener karşı çıkmıştır. 

            Tam iki yıldır durmaksızın  yurt sathını adım adım dolaşarak  halkın nabzını yoklayan Akşener, milletimizin gönlünde  yatan Cumhurbaşkanı adayının  İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Mansur Yavaş’tan biri olduğunu ve seçimi açık farkla kazanacaklarını dile getirmiştir. 

             Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmasının riskli olduğunuise , ülkemizin tek adam sisteminden  çoğulcu sisteme geçmesi için son bir şans olan bu seçimde risk almanın faturasının ağır olacağını belirtmiştir. 

            Kriz de bu nedenle çıkmıştır. 

            Daha sonra, Akşener’in aday olarak önerdikleri İmamoğlu ile Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı icraatçı yardımcılıkları gkabul görülünce bu kriz giderilmiştir. 

            Popülarite düzeyleri  hayli yüksek olan İmamoğlu ile Yavaş’ın kadroya transferiyle, gol sıkıntısı çeken takıma iki yıldız forvet oyuncusunun  katılımı sağlanmıştır. 

            Böylece maçı kazamamama riski  de asgari düzeye inmiştir. 

            Ancak bu kriz sürecinde sosyal medyada Meral Akşener hedef tahtası haline gelmiş, Halide Edip Adıvar’ın klasik romanlarından ‘Vurun Kahpeye’’nin  linç edilen   kahramanı  Aliye Öğretmenini anımsatmıştır bizlere… 

            Kimileri niyet okuyarak onu hain ilan etmiş… 

             Kimileri beşli çeteyle anlaştığına  dair senaryolar üretmiş… 

             Kimileri de onu aşağılamak amacıyla cinsiyeti ile ilgili çirkin metaforlar yapmıştır. 

            Akşener’in siyasi geçmişinin tomografisi çıkarıp masaya yatıranlar dahi olmuştur. 

Bu kişiler, Kılıçdaroğlu’nun da siyasi karnesinde kırık notlarının olduğunu hiç mi bilmiyorlar ki? 

            Bu kırık notlardan  biri de, Cumhuriyet tarihimizin en etkin yanlışlarından olan Ekmeleddin Vakasıdır. 

            Demek ki her siyasetçinin geçmişinde bazı olumsuzluklar  ve çelişkiler olabilmektedir. 

            Bu sürecin en üzücü yanı ise, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla  Meral Akşener’i  tahkir edenlerin, demokrasi havariliği yapan,  mürekkep yalamış  aydın kişiler olmasıdır. 

            Bu ne menem demokrasi anlayışıdır ki, kendileri gibi düşünmeyenleri, anında hainlikle itham edebilme refleksi gösterebilmektedir. 

            Şimdi de Akşener’in, tepkilerden yıldığı için masaya geri döndüğünü iddia edenler var.. 

            Elin ağzı sakız değil ki büzesin. 

            Akşener’in verdiği tepki sonuç vermiş, İmamoğlu ile Yavaş kadroya dahil edilerek kriz giderilmiştir. 

            Masaya dönmeyip de evinde oturup  torun mu seveydi? 

            Kılıçdaroğlu’nun  Cumhurbaşkanı adaylığı ülkemize hayırlı olsun. Allah kendilerini de, ona güvenenleri de mahcup etmesin. 

 

 

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar