19 Haziran 2013, Sofya... Ormanlık tepelerin arasında kıvrılan ve ufka doğru uzayıp giden sonsuz mavi ağaçlar denizinden arabamızla ilerleyerek Türkiye sınırından, 1908 tarihinde Sredets olan ismi, Sofia olarak değiştirilen, sekiz milyonluk ülkenin en büyük şehri ve 1,5 milyon nüfuslu başkentine doğru yola çıktık. Merkeze yaklaşık on kilometre mesafedeki havalimanı yolunda sosyalist dönem artığı gri apartmanlar arasından geçerek caddeleri enerji saçan sarı taşlarla döşeli, Marie Loise bulvarı civarında, yoğunlukla kırmızı çiçekli bahçesi olan, pastel renklerle boyalı odalarıyla yaşlı bir binaya ulaştık, lodosun eskittiği dış cephesinde camlarda yağmur izi... Sanki terk edilmiş hissi taşıyan bir otel. Vitosha bulvarının güney ucunda sosyalizm hatırası dev ulusal kültür sarayının mozaikle süslü zemini, akşam müziğiyle günü tamamlamak için bir başka seçenek. Sarayın yanı başından başlayan ve üzerinden geçerken karla kaplı ormanların ortasında parıldayan bir firuze taşını andıran Vitosha dağı manzarasını seyredebileceğiniz köprü, karşı yakadaki eğlence yaşamı çok yönlü, ucuz kumar turlarının gözdesi gece kulüplerine bağlanıyor. Türk yemekleri en lezzetli örnekleriyle, her kategoriden restorana rastlanan kent mutfağında ön sıralarda yer alır. Kent merkezini yalın kılıç gibi boydan boya kesen, demir perde döneminin kasvetini henüz üzerinden atamayan ülkenin en prestijli alışveriş yerleri arasında anılan Vitoşa caddesinde yerli kadınların moda tutkusu sokaklara yansıyor. Vladaya nehri üzerindeki Aslanlı köprü; Bulgar para birimi 'Leva' üzerindeki banknotlardan birinde dört adet bronz aslan heykeli tasvir edilmiştir. En 'yalnız spor' olan balık avı halkın en çok ilgisini çeken tutkudur. Nehirde, yedi rengin en koyusu diplerde balıklara olta atan, dünyanın kahrına dayanmaya çalışan yaşlı adam beş kulaç suyun altındaki derin sessizliğe eğiliyordu, altmış yılın çizgileriyle kırış kırış yüzünde askerlikten kalma bir kurşun izi ve çukura kaçmış çakır gözlerle. Gezdiğimiz bazı yerlerde sadece yüzler ve manzaralar değil, Türkçe yer isimleri de çok tanıdıktı. Ancak, halkın ezici çoğunluğu yabancı dil bilmediğinden çoğu kez el, kol hareketleriyle alışveriş yapmak zorunda kalıyorsunuz. Sokak çalgıcılarının, ressamların, seyyar tezgahların renklendirdiği Bansko civarı, hoşça vakit geçirebileceğiniz nezih mekan. Antika meraklıları, Alexander Nevsky bölgesinde, günlük kurulan bit pazarına mutlaka uğramalı. Vazrazhda, şirketler, sanayi üretim tesisleri, bankalarla şehrin ekonomik kalbidir. Musala bulvarı üzerindeki işlek pazar Zhenski taze ve ucuz gıda bulabileceğiniz yer. Kodi Seyfullah efendi, yaklaşık 500 yıl şehirde hüküm süren Osmanlı'nın inşa ettiği yetmiş civarındaki camiden, 1576 tarihinde Mimar Sinan tarafından yapılan ve günümüze ulaşabilen tek eser. Endüstriyel salınımlardan çıkan yoğun hava kirliliği nefes darlığı çekenler için ciddi sağlık tehdididir. Tren istasyonları, toplu taşım durakları gibi kalabalık ortamlarda döviz bürosu görüntüsünde sahte para değiş tokuşu yapmak çok yaygındır. Alışverişlerinizi kredi kartı yerine nakit parayla yapın. Şehirde ilk tercih ulaşım cinsi otobüstür. Taksicilere dikkat edin, korsanlara bindiğinizde kazıklanmaya hazır olmalısınız. Araba hırsızlığının, telefon dolandırıcılığının en sıradan soygun türü olduğu, gün ortasında bile yankesicilerin, gaspçıların cirit attığı şehir. Harabe evlerde eskiciye düşmüş eşya kokusunda bir hayat ve Türkiye'nin en iyimser tahminle otuz sene gerisinde bir hışır ülke var burada!
*
Seyahat dediğin, acı kahvenin telveli hali. Telvenin acısı gerer dilini fakat tiryakisin… O hesap. Haftaya, rüzgarın bavulumuzu okyanusun karşı tarafına savurduğu yerde maceraya devam...
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.