Tarih dersinden iyi not aldığım söylenemez. Her okullu çocuk, Yıldırım Bayezid’la, Aksak Timur’un Ankara Savaşını (1402); Timur’un fillerinin kazandığını bilir.
Keza İstanbul’un Fethi (1453), Fatih Sultan Mehmet’in gemilerini karadan kızaklarla nasıl Haliç’e indirdiğini de…
Prof. Dr. Niyazi Berkes, 630 yıllık bir Cihan İmparatorluğu’nun, son 200 yılda nasıl yıkıldığını (15 milyon kilometrekare imparatorluk topraklarının 14 milyonunu nasıl kaybettiğini, Batı’nın gelişen sanayi imparatorlukları tarafından paylaşımını uzun uzun anlatır.
Nihayet her çocuk, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk açılış konuşmasını Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığını;
29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından tam tamına 16 gün önce (13 Ekim 1923) Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin Ankara olduğunu da bilir.
***
Padişah II Abdülhamit, iki meşruti idareyi de Batılı dostlarının bastırmasıyla ilan etmek zorunda kaldığını hatırlatıp, 31 Mart Vakası’nın neden ve sonuçlarını anlamaya çalışalım derim bugün…
Soru şu:
31 Mart (13 Nisan 1909) Vakasını kaçımız bilir?
Burada bir mim noktası var. Bugün 31 Mart biz bize üzmeden, kırmadan “Derviş Vahdedilerin”, II Meşrutiyet’in ilanından bir yıl sonra eşitlik, özgürlük, demokrasi, vatan ve millet sevdalılarının başını istediğini, 1’inci Meşrutiyette (1876-78) açılan Meclis-i Mebusan, nasıl 2 yılda kapısını kapattıysa… Derviş Vahdedilerin bu kalkışması Selanik’ten yola çıkan Mahmut Şevket Paşa komutasındaki HareketOrdusu tarafından bastırılmasaydı, ülke aynı akıbete uğrayacaktı. Çok şükür; İstanbul Meclis-i Mebusan aksak topal da olsa 1920 yılına kadar kapısını açık tuttu.
Hatırlayın; Kabakçı Mustafa (1807) kalkışmasında III Selimin başını nasıl istediyse) Vahdediler de genç subayların kellesini istiyordu.
***
Gel gelelim Meşruti idarenin Kanuni Esasi’ne!
Ne diyor Osmanlı Anayasası?
“Tabaya özgürlük sunulacak, ancak: “Egemenlik kayıtsız şartsız Osmanlı ailesinindir”
Cumhuriyetin ilanıyla ne değişti?
TBMM’de tam da başkanlık kürsüsünün arkasında yazılıdır:
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”
Nerden nereye…
***
Atatürk’ün tarihten gelen bilgi birikimiyle, sadece büyük bir komutan, büyük bir stratejist değil aynı zamanda, “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacaktır” öngörüsüyle de, ülkenin hangi badireleri atlatıp, bugünlere gelindiğini bilmeyenlere çağ atlatacak güçtedir.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.