Beklenen Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yayınlanmasının ardından
devlet sağlık kurumları tarafından Genel Sağlık Sigortası (GSS)ve Bağ-Kur prim
borcu olan milyonlarca yurttaşa yeniden ücretsiz sağlık hizmeti sunulacak.
Kararname uyarınca GSS ve Bağ-Kur prim borcu olan tüm yurttaş ile bakmakla
yükümlü olduğu aileleri 2021 sonuna dek kamu ve üniversite hastanelerinden
temel hak olan sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanacak.
Yılbaşında geçerli olmak üzere brüt asgari ücrette gerçekleştirilen yüzde 21.56
oranındaki artışa koşut, Genel Sağlık Sigortası primlerine de aynı oranda zam
yapılarak 88.29 liradan 107.32 liraya yükselmişti. Salgından ötürü işini, aşını yitiren,
asgari ücretin altında geliri olan milyonlarca dar gelirli ve Bağ-Kur’lu zamlı primi
ödeyemediğin için 1 Ocak’tan bu yana hastane kapılarından dönüyor, ya da 50 lira
vererek muayene olabiliyordu. Sonunda dört gözle beklediği kararnamenin hayata
geçmesiyle rahat nefes aldı yoksul kesim.
Kuşkusuz 23 günlük uygulamadan ötürü sağlık hizmetinden yoksun kalan 4.4 milyon
dolayındaki vatandaş şu soğuk kış günlerinde oldukça zorlandı, üstelik hastane
kapılarından dönmenin utancını yaşadı.
Düşünebiliyor musunuz, beklenmeyen sağlık sorununuz ortaya çıkıyor, koşarak
hastaneye gidiyorsunuz, sekreter bilgisayardan GSS veya Bağ-Kur prim borçlusu
olduğunuzu görünce “hizmet alamayacağınızı” size iletiyor Bir yanda acil tedavi bekleyen
sağlık sorunu, diğer yanda hastan kapılarından dönmenin şaşkınlığı. İşte bu ikilem
arasında 23 gün boyunca kıvrandı vatandaş.
Aşağı yukarı her yıl bu sevimsiz vaka gerçekleşiyor. Yakınmaların artmasıyla sorun
gideriliyor. Ne var ki olan ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanması gereken vatandaşa
oluyor. İstenmeyen bu durumun yinelenmesi GSS’de sorunların, uygulamanın aksak
yönlerini ortaya çıkarıyor. Çok büyük savlarla hayata geçirilen “Herkesin nitelikli
sağlık hizmetine kavuşacağı” sloganı ile başlatılan sistemin yeniden ele alınması
gerekliliğini yaşananlar net olarak gösteriyor.
Demem o ki, uygulanmaya başladığı 2012 yılından bu yana sağlıkta amaçlanan
hedeflere ulaşamayan, aksine yurttaşın yoksunluğuna yol açan GSS’de
ciddi reform yapılması kaçınılmaz. Yoksa ileri ki yıllarda da sorunların, hastane
kapılarından dönmenin artarak sürmesi kuvvetle muhtemel. Vatandaş yeni bir
kararname yayınlana dek eziyet çeker, yakınmalar artar. Televizyon ve yazılı basında
daha çok bu yönde haberler yayınlanır. Çözüm, soruna kökten neşter atmaktan geçiyor.
Bu arada vatandaşın hastane kapılarından dönmesi haberlerini sürekli yayınlayan
medyanın gücü bir kez daha görüldü. Başta FOX TV olmak üzere, Hürriyet gazetesinde
Yalçın Bayer’in “Yeter söz milletindir” köşesinde imzamızla
21 Ocak'ta yayınlanan “Prim borcu olana hizmeti yok” başlıklı yazının
hemen sonrası borçlu vatandaşı yakından ilgilendiren Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin
yayınlanması dikkat çekti.
Tarafımızdan salt, Hürriyet’te değil, Ordu Olay ve Samsun gazetelerinde de aynı içerikli
yazılar yayınlandı.
Yurttaşın çektiği sorunların çözümüne katkıda bulunduysak ne mutlu bize. Medyanın bu
zor günlerde vatandaşın yanında durması gerekmiyor mu zaten?
Hastane kapıları açıldı…
Şükrü KARAMAN
yükümlü olduğu aileleri 2021 sonuna dek kamu ve üniversite hastanelerinden temel hak olan sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanacak.
oranındaki artışa koşut, Genel Sağlık Sigortası primlerine de aynı oranda zam yapılarak 88.29 liradan 107.32 liraya yükselmişti. Salgından ötürü işini, aşını yitiren, asgari ücretin altında geliri olan milyonlarca dar gelirli ve Bağ-Kur’lu zamlı primi ödeyemediğin için 1 Ocak’tan bu yana hastane kapılarından dönüyor, ya da 50 lira vererek muayene olabiliyordu. Sonunda dört gözle beklediği kararnamenin hayata geçmesiyle rahat nefes aldı yoksul kesim.
Kuşkusuz 23 günlük uygulamadan ötürü sağlık hizmetinden yoksun kalan 4.4 milyon dolayındaki vatandaş şu soğuk kış günlerinde oldukça zorlandı, üstelik hastane kapılarından dönmenin utancını yaşadı.
Düşünebiliyor musunuz, beklenmeyen sağlık sorununuz ortaya çıkıyor, koşarak hastaneye gidiyorsunuz, sekreter bilgisayardan GSS veya Bağ-Kur prim borçlusu olduğunuzu görünce “hizmet alamayacağınızı” size iletiyor Bir yanda acil tedavi bekleyen sağlık sorunu, diğer yanda hastan kapılarından dönmenin şaşkınlığı. İşte bu ikilem arasında 23 gün boyunca kıvrandı vatandaş.
Aşağı yukarı her yıl bu sevimsiz vaka gerçekleşiyor. Yakınmaların artmasıyla sorun gideriliyor. Ne var ki olan ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanması gereken vatandaşa oluyor. İstenmeyen bu durumun yinelenmesi GSS’de sorunların, uygulamanın aksak yönlerini ortaya çıkarıyor. Çok büyük savlarla hayata geçirilen “Herkesin nitelikli sağlık hizmetine kavuşacağı” sloganı ile başlatılan sistemin yeniden ele alınması gerekliliğini yaşananlar net olarak gösteriyor.
Demem o ki, uygulanmaya başladığı 2012 yılından bu yana sağlıkta amaçlanan kapılarından dönmenin artarak sürmesi kuvvetle muhtemel. Vatandaş yeni bir kararname yayınlana dek eziyet çeker, yakınmalar artar. Televizyon ve yazılı basında daha çok bu yönde haberler yayınlanır. Çözüm, soruna kökten neşter atmaktan geçiyor.
Bu arada vatandaşın hastane kapılarından dönmesi haberlerini sürekli yayınlayan medyanın gücü bir kez daha görüldü. Başta FOX TV olmak üzere, Hürriyet gazetesinde Yalçın Bayer’in “Yeter söz milletindir” köşesinde imzamızla
Tarafımızdan salt, Hürriyet’te değil, Ordu Olay ve Samsun gazetelerinde de aynı içerikli yazılar yayınlandı.
Yurttaşın çektiği sorunların çözümüne katkıda bulunduysak ne mutlu bize. Medyanın bu zor günlerde vatandaşın yanında durması gerekmiyor mu zaten?
|