35 şehidin ardından “İdlib’de ne işimiz var?” diyenlerin sayısı arttı mı azaldı mı, bilemiyorum. Ama şu kesin, bugün bu soruyu soranlar, 2017’de burnumuzun dibine kadar gelmekle kalmayıp, Türkiye’ye sızıp kanlı eylemler yapan DAEŞ’e karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı’na da destek vermemişlerdi.
Attığı roketlerle masum insanları öldüren PKK/PYD teröristlerine karşı 2018’de başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı Harekâtına ise, “Ne işimiz var Afrin’de?” diye karşı çıkmışlardı.
Yine PKK/PYD teröristlerine yönelik geçtiğimiz yıl yürütülen Barış Pınarı Harekâtını da eleştirerek, “Barış içinde yaşamak varken neden oralara gidiyoruz?” türü laflar etmişlerdi...
Savaşı kim ister ki? Hangi yürek gencecik bedenlerin kanlar içinde yere yığılmasına dayanabilir ki?
Peki ya gözü dönmüş birileri attığı roketlerle sınırınızı aşıp, ülkenizdeki 9 aylık bebeleri dahi öldürüyorsa? Ya birileri masum insanların tepesine bomba yağdırıp, insanların yığınlar halinde sınırınıza dayanmasına neden oluyorsa? Ne yaparsınız, seyirci mi kalırsınız?
Bugün İdlib’de ne işimiz var, demek, nasıl olsa bizden uzakta, koronavirüse karşı neden önlem alalım ki, demekle eşdeğerdir...
Savaş öncesi sadece 1 milyon insanın yaşadığı İdlib’e bugün 4 milyonu aşkın insan sıkışmış durumda. Üstelik sürüle sürüle geldikleri İdlib’den başka gidecek bir yerleri de yok.
Rusya ve rejim; okul, hastane, pazar yeri diye ayırt etmeksizin sivillerin üzerine sürekli bomba yağdırıyor. Üstelik tüm uyarılara aldırmaksızın!..
Bu böyle devam ettiği sürece, İdlib’de yaşayanlar nereye sığınacaklar? Türkiye’den başka gidecekleri bir yerleri var mı?
Şu anda 1.8 milyonu sınırımıza dayanmış durumda. Bombardımanın devam etmesi halinde bu sayı 2-3 milyona da çıkabilir.
Peki 3.7 milyon Suriyeliyi barındırmakta zorlanan Türkiye, sayı 5-6 milyonu aştığında ne yapacak?..
Bir yandan, “Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var?” diye yaygara koparacaksınız, bir yandan da göçü önlemek için İdlib’e müdahale edilmesine karşı çıkacaksınız! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!..
Eğer 10 bin kilometre uzağınızdaki Çin’deki virüsün size ulaşmaması için önlem üstüne önlem alıyorsanız, hemen dibinizde oluk gibi akan akıtılmasına da sessiz kalamazsınız.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.