Bütün dünyada bugün kutlanan kadınlar günü ülkemizde buruk kutlanıyor. Hayatımızda yer alan annemiz, eşimiz, kız kardeşimiz olan kanatsız melekler kadınlar sayesinde sevgiyi, merhameti, nezaketi öğreniyoruz ama bazı kişiliksizler yüzünden kadınlar, hayattayken adeta cehennemi yaşıyor.
Hayatın her alanında yer alan kadınlar bazen doktor, avukat, öğretmenlik gibi mesleklerde çalışırken bazen alışılmışın dışında inşaatta, oto sanayide, bazen şoför, bazen akaryakıt satış yetkilisi olarak karşımıza çıkıyor. Bazen tarlada çalışan bazen pazarcılık yapan kadınlar, sporda voleybol oynarken bazen alışılmışın dışında yıllardır erkek sporu olarak görülen futbol, halter, boks branşında veya hakemlik yaparken yada ev hanımı olarak görüyoruz.
Türkiye’de ne yazık ki her gün kadına uygulanan fiziki ve cinsel şiddetin sonucunda televizyon veya gazetelerde eşi, eski eşi,erkek arkadaşı tarafından ya da hiçbir suçu yokken sadece o an, o sokaktan geçme şanssızlığı yaşayan kadınlarımızın hiç tanımadığı bir cani tarafından öldürülmesiyle kaderi aynı oluyor. Birçoğu canice öldürülen kadın cinayetlerini ve taciz haberlerini görmekten toplum olarak gerçekten artık bıktık. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kendi menfaatleri söz konusu olduğunda oy birliğiyle yasaları çıkarmayı başaran milletvekilleri artık zahmet olmazsa bu tür kadın cinayetlerini önleyecek yasaların bir an önce çıkmasını sağlamaları gerekiyor.
Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Emine Bulut, Ceren Özdemir, Başak Cengiz, Sıla Şentürk şanssız aynı kaderi paylaşan kadınlardan sadece birkaçı, ülkemizin özellikle kırsal kesimlerinde sadece seks objesi ve bir eşya gibi görülen ve yıllar önce yazar Duygu Asena’nın “Kadının Adı Yok” romanının isminde belirttiği gibi değil, kadınlarımızın artık bir değeri Ece, Ayşe, Fatma gibi eşleri, sevdikleri ve toplum tarafından değer gören artık bir adı olsun. Kadınlara sadece evde yemek, ütü yapmak, bulaşık, çamaşır yıkamak, çocuk doğurup, çocuk bakmak gibi görev yükleyen mahalle baskısı gibi yıllardır kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin atasözüyle şiddeti normalleştiren bir zihniyet karşısında kadınları öldüren veya şiddet uygulayan kişilere yıllardır mahkemelerde takım elbise kravat taktığı için iyi hal indirimi uygulanması ayrı bir saçmalıktır.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından kadın cinayetleriyle ilgili resmi verilerin kayıt altına alınmaya başladığı 2008 yılından bu yana 3 bin 907 kadın cinayeti yaşandı. Cinayet nedenlerinin altında kocanın kumar oynaması, alkol alışkanlığı, ekonomik sıkıntılar, kıskançlık, psikolojik problemler, sosyal medya kullanımı, evliliğin boşanma aşamasına gelmesi yer alıyor. Umarım gelecek yılki Kadınlar gününe kadar gerekli önleyici ağır yasalar çıkar ve başka kadın cinayetleri yaşanmaz. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V.) “Kadınlar, Allah’ın Size Emanetidir” Hadis-i Şerifini, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada her şey Kadının Eseridir” sözünü unutmadan bütün erkeklerin, kadınların kıymetini bilmesi gerekiyor. Bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar günü kutlu olsun.
Yorum Yazın