“İşi hep ehline verdim, ehliyetsizi devlet görevinde tutmadım. Devletin çeşitli makamlarına liyakatli; uzak görüşlü elemanlar¸ müdürler, memurlar atanmasını tavsiye ettim.”
AtatürkÖğüt
“…ulusuma, şunu öğütlerim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasınlar!”
Atatürk
Pazar Yazısı
“Sukut ikrardan gelir”; Bu deyimin açıklamasını yapmayacağım. Siz söylemeseniz de, gerçekler gizlenemez; mutlaka ortaya çıkar.
Medya sustu. Internet sustu. İktidar sustu. Muhalefet sustu. Şehir sustu. Ev sustu. Komşu sustu. Sen sustun… Ben sustum.
Gerçek… Çıktı karanlıktan aydınlığa!
34 İdlib şehidi, hepimizin adına konuştu.
***
Savaşın haklısı haksızı olmaz; “Savaş” cinayettir. Cana can; dişe diş, kana kan, ilkelliktir.
İçinde yaşadığımız ev dâhil, ülkenin yok edicisi olmamalıyız.
Konuşa konuşa anlaşmalıyız…
***
Sayı saymasını bilmeyenler; sayılarla açıklar ölülerini…
“Yerin üstü de bir altı da bir” derler.
“Nefes sayılı verilmiş… Kader, derler!
“Şehitler tepesi boş kalmasın…” derler
Öyle mi?..
***
Topraktan geldik toprağa gideceğiz, doğru.
Yalancı dünya neden yalancı?
Cehennemin kapısı neden açık?
Çık çıkabilirsen…
***
Nazım geliyor aklıma; yaşamak ne güzel şey be kardeşim!
Yaşat ki yaşayasın!
***
Siyasilerin görevi, mezar kazmak değil; insanca yaşatmak olmalı.
Eğer kutsala saygınız varsa…
Ölümü kutsamayın…
***
Soran sorgulayan olun!
Susma! Sustukça sıra sana gelecek; unutma!..
Gerçek gizlenemez…
İdlib’de 34 şehidimiz var!