Pandemi denen dünya çapında yayılan bazı hastalıkların en korkutan özelliği ortalık sakinken birden insanların hasta olmaya başlamasıdır. Salgın ilk çıktığında TV'lerin cahil çokbilmiş müdavimleri yıllık yarım milyon insan gripten ölürken bu salgını kasıtlı olarak büyütüyorlar diye ortalıkta gezindi.
Yeni korona on bin hastanın 5'ini öldüren mevsimsel gripten çok daha bulaşıcı ve kat ve kat ölümcül bir hastalık. Kuzenleri SARS ve MERS daha ölümcül olmalarına karşın bulaşıcılıkları sınırlı kaldı.
Biz bu salgında matematikçilerden salgınların davranışı hakkında çok şeyler öğrendik. Örneğin bir havuzda nilüfer çiçeklerinin her gün iki katına çıkarak çoğaldığını ve havuzun 60 günde dolduğunu düşünün. 59 güne baktığımızda havuzun yüzde 50’si doludur. Ya 54’üncü günde tablo nedir? Havuzun sadece yüzde 2 si dolu. Havuzda nilüferleri fark etmek bile çok zor. Ne olduysa son 4-5 günde olur.
İşte bu yüzden 3 hafta önce az sayıda vakayla uğraşan İspanya ve İtalya'da hasta sayısı birden patladı. Yoğun bakımda takip edilmesi gereken hastalar hastane bahçelerinde can çekişmeye başladı. Doktorlar hastalar arasında seçim yapmaya başladı.
Önümüzde yüzde 20'si ağır, yüzde 5'i çok ağır seyreden özellikle yaşlı ve ek hastalığı olan insanları etkileyen gripten daha hızlı yayılan bir hastalık var.
Kesin tedavisi yok, aşı umudumuz var ama en az 1 yıla ihtiyaç duyuluyor. Zaten 1 yıl içinde toplumun yarıdan fazlasına bir şekilde bulaşacak.
Virüs büyük oranda damlacık yoluyla saçıldığını, enfeksiyonlu yüzeylere temas eden ellerin ağız, göz ve buruna temasıyla hastalığın oluştuğunu biliyoruz. Havada bazı ortamlarda uzun süre asılı kalabileceği konusunda bilim insanlarının ciddi endişe ve bulguları var.
Eğer hızla yayılırsa hastaneler yoğun bakımlar yetersiz kalacak, sağlık sistemi iflas edecek, bakımsızlık yüzünden ölüm oranları artacak.
Hastaneler korona dışında hastalıklara bakamayacak bile.
Aşısı ve tedavisi olmayan bir hastalıkta yapılması gereken en mantıklı şey hasta olmamaya ve hastalığı yaymamaya çalışarak salgın hızını düşürüp sağlık sektörüne zaman kazandırmak.
Yine matematikçilere kulak verelim…
Toplumda serbest dolaşım olduğunda 1 hastanın 3 kişiyi hasta ettiğini ve 1 ay içinde 1 kişi yüzünden 400 kişinin hastalandığını biliyoruz.
Eğer toplumun yüzde 50 si evde kalırsa Hasta sayısı yüzde 90 oranında azalıyor. Evde kalma oranı yüzde 75'e çıkarsa bu oran yüzde 99 azalıyor.
Tek bir karantina kaçkınının nelere yol açtığını Kore'den çok iyi biliyoruz. Kilisede katıldığı ayin sonrası hastalık binlerce kişiye bulaştı.
1918 yılında ABD'de doktorların tüm uyarısına rağmen 200 bin kişinin katıldığı asker uğurlama töreninden hemen sonra 4 bin 500 kişi gripten öldü. Dünya savaşı nedeniyle basında yoğun sansür olduğu için insanlar durumun ciddiyetini anlayamadı. Yeterli karantina önlemleri alınamadığı için neredeyse 100 milyon insan öldü.
Salgınlar aynı zamanda fısıltı gazetesinin toplumsal korku pompalama zamanlarıdır.
Mücadelede en büyük güç bilgili ve bilinçli toplumdur.
İşte bu yüzden her zamankinden daha fazla doğru bilgiye açık, sosyal temasa kapalı toplum diyoruz.