Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş ve NATO adının öne çıkması ardından neler oldu neler! İş, Türkiye’nin NATO’dan çıkabileceği restine kadar vardı. Bence de Türkiye NATO’dan çıkmalı! Hemen, hiç zaman kaybetmeden çıkalım ve hatta çıkarken bir de tükürüp tekme atalım.
Bu NATO denilen şeytan II. Dünya Savaşı denilen delilik ardından, 1949 yılında dünyanı talan eden ABD’nin başını çektiği on kazulet ülke tarafından kuruldu. Dünya barışını tesis etmek üzere kurulan NATO “Bölgesel Emperyalist Savaşlar” çıkartıp silah satarak dünya savaşını önledi(!) ve böylece misyonuna uygun davranmış oldu. Son örnek de Ukrayna Rusya savaşıdır. Dört aydır devam ediyor savaş ve daha ne kadar süreceğini kestirmek zor. Başrolde yine ABD güdümündeki NATO var. Savaşın esas kışkırtanı da ABD güdümündeki NATO’nun yayılmacı politikasıdır.
İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olmak için uğraşıyor ve 1952 yılında Yunanistan’la beraber kabul edilen ve yirmi yedi üyeden biri olan Türkiye “istemezük “ diyor. Dahası da var “bize rağmen olursa giderük” deniliyor.
İsveç ve Finlandiya, Türkiye’nin terör örgütü ilan ettiği yapılar hakkında Türkiye gibi düşünmüyor ve Türkiye’den kaçan örgüt üyelerini barındırıyor. İşte kıyamet de o noktada kopuyor. Yalnız şöyle de bir durum var; Türkiye ne kadar sert tepki veriyorsa bir o kadar yumuşak ve çabuk ikna oluyor.
NATO’ ya üye ülkelere ABD emperyalizminin ettikleri ortadadır yani Türkiye için İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği “kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz” gibi bir durumdur aslına.
Türkiye’nin VETO’ suna rağmen bu iki ülke NATO’ya alınırsa Türkiye NATO’dan ayrılmak gibi bir aksiyon bile alabilirmiş; etkili siyasi isimlerin bu yönde ciddi açıklamaları var.
Diyelim ki Türkiye NATO’ya “bye bye” dedi, o hâlde 1952 yılı öncesindeki duruma dönebilmek adına bir takım taleplerimiz olabilir mi!
⁃ Türkiye NATO’dan çıkınca ABD’nin ve diğer emperyalist manyakların ülkemizde fink atan ajanları çekip gidecek mi! Ülkemizin sosyal ve siyasal dengesini alt üst eden o cemiyetler, cemaatler, dernekler ve de tırı vırılar “yok” hükmüne dönecek mi? NATO üyesi olmayı “yeşil pasaport” olarak gören bu pis niyetli kliklerin yarattığı kaos kader gibi bir şey oldu. Türkiye NATO’dan çıkınca bu kader de değişecek mi?
⁃ Şu ülke kallavi üç faşist darbe ve bir alay da darbe girişimi gördü. On yedisindeki evladını astı da katili “asmayalım da besleyelim mi” diyecek kadar vahşiydi. Tüm bu vahşetin, faşizmin arkasında NATO’dan güç alan, meşruluğunu oraya dayandıran Amerikan emperyalizmi vardı. Türkiye NATO’dan çıkacaksa çekilen acıların hesabı da sorulacak mı?
⁃ Mesela Köy Enstitüleri vardı; ortalama bir köy çocuğu bu okullara girer en az bir müzik enstrümanı çalar, bir yabancı dil konuşur, bir zanaat dalından iyi derecede öğrenerek mezun olur ve tüm yeteneğini alır köyüne döner, öğretmenlik yapar, öğretirdi. NATO icat olunca ilk iş Köy Enstitüleri’ni kapatmak ve eğitimi ezberci, diploma odaklı bir zemine oturtmak oldu. Zorunlu “Yabancı Dil” dersi vardı ama üç cümleyi peş peşe kuramadan geçer not almak da vardı… “Müzik” dersi vardı ama değil enstrüman çalmak, enstrümanları birbirinden ayıramamak da vardı… “Beden Eğitimi” dersi vardı ama nizami düz takla atamamak da vardı… Türkiye NATO’dan çıkınca eğitim sistemi milli ayarlarına dönecek mi?
⁃ Rahmetli Süleyman Demirel’in Başbakan sıfatıyla hükümette olduğu 1972 yılında Demirel, ABD’nin talep ve baskılarına rağmen Merkez Bankası’nı özerk değil de kamuya bağladı. Amerika’ya rağmen düzen tutmanın bedeli olacaktı elbette; ekonomik ambargo, baskı ve Dolar kıskacıyla ülkede derin bir ekonomik kriz örgütlendi. Türkiye yetmiş cente muhtaç hâle getirildi. Türkiye NATO’dan çıkınca emperyalist Amerika ekonomik kumpaslarından vazgeçecek mi?
⁃ 1936 yılında Kayseri’deki uçak fabrikasında üretilen uçakları ihraç eden bir ülkeydik! Hani o meşhur “milli ve yerli” var ya, tam olarak öylesindendi bu üretim. Sonra NATO üyeliği geldi ve “siz üretmeyin, ne gerek var” dediler. “Biz, size daha ucuza, bedavadan az pahalıya veririz” dediler ve uçak fabrikasını kapattık, üretilenleri de gömdük toprağa. NATO üyesi olmak, Amerika’nın ittifakı olmak bunu gerektiriyordu çünkü. Biz, hâlâ üretmiyoruz ve üretebilme maliyetinin çok çok üstünde bedeller ödediğimiz hâlde, parayı verdiğimiz hâlde uçakları teslim alamıyoruz. Demek ki her zaman “parayı veren düdüğü çalar” değilmiş. Türkiye NATO’dan çıkınca yerli ve milli uçak üretip de ihraç edecek miyiz?
⁃ “DEVRİM Arabası” nasıl onurlu bir süreç ve ne muazzam bir yurt sevgisidir bu hikâye. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ ın motorunu dizayn ettiği “DEVRİM Arabası” 1965 yılında üretildi ama NATO üyesi olmasından aldığı cüretle ABD seri üretim vizesi vermedi. Vermedi çünkü o vize otomotiv sektöründe yerli ve milli olmak demekti; Türkiye otomobil üretirse ABD kimi “Ford” layacaktı. Türkiye NATO’dan çıkınca kendi otomobilini üretip dünya otomotiv sektöründe söz ve pay sahibi olacak mı?
⁃ “Barış Gönüllüleri” zokasıyla ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunda Kürt kimliğini kışkırtıp, Kürtleri Türkiye, Suriye ve Irak’tan koparacakları topraklarla bağımsız Kürdistan kurmalarını yönünde fişekleyen ABD, bu bölgedeki kanlı terörün tek müsebbibidir. Türkiye NATO’dan çıkınca ülkemizin açık yarası terör sona erecek ve kardeşlik, barış iklimi gelecek mi?
ÜLKE | ÜYE OLDUĞU | |
YIL | ||
1- | ABD | 1949 |
2- | BELÇİKA | 1949 |
3- | İNGİLTERE | 1949 |
4- | DANİMARKA | 1949 |
5- | FRANSA | 1949 |
6- | İTALYA | 1949 |
7- | KANADA | 1949 |
8- | LÜKSEMBURG | 1949 |
9- | NORVEÇ | 1949 |
10- | PORTEKİZ | 1949 |
11- | TÜRKİYE | 1952 |
12- | YUNANİSTAN | 1952 |
13- | ALMANYA | 1955 |
14- | İSPANYA | 1982 |
15- | ÇEKYA | 1999 |
16- | MACARİSTAN | 1999 |
17- | POLONYA | 1999 |
18- | BULGARİSTAN | 2004 |
19- | ESTONYA | 2004 |
20- | LETONYA | 2004 |
21- | ROMANYA | 2004 |
22- | SLOVAKYA | 2004 |
23- | SLOVENYA | 2004 |
24- | ARNAVUTLUK | 2009 |
25- | HIRVATİSTAN | 2009 |
26- | KARADAĞ | 2017 |
27- | KUZEY MAKEDONYA | 2020 |
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.