Her ülke milli gelirinin/bütçesinin bir kısmını savunması için ayırır. Güvenlik, başka bir ifadeyle ülke savunması garantiye alınmadan, vatandaş kendini savaş ve terör gibi dış ve iç baskılara karşı güvende hissetmeden hiçbir ülke ileriye rahat bakamaz. Ekonomisi geliştikçe, daha çok para kazandıkça, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını daha çok refaha yönlendirdikçe, bu refahının devamı için o oranda güvenliğe, kısaca silaha yatırım yapar. Bu ne yazık ki böyledir. Aslında bir kısır döngüdür bu.
ABD dünyada savunmaya en çok para ayıran ülke. Dünyanın da en büyük ekonomisine sahip olan ülkesi. 1995-2014 arsı 20 yıllık verilere göre 122 ülke savunmaya 22,2 trilyon dolar para harcamışken yalızca ABD 9,2 trilyon dolar harcamış. Yani 120 ülkenin harcadığının %42’sini tek başına ABD harcamış. Çin’in 6,5 katı, Fransa’nın 9 katı, İngiltere’nin 10 katı, Japonya’nın 11 katı, Almanya’nın 12 katı, Rusya’nın 14 katı bir harcama yapmış ABD savunma ve silah için. Türkiye’nin 36, Yunanistan’ın ise 76 katı olduğunu da belirtelim bu arada.
Dünya’nın 2. ve 3. büyük ekonomisine sahip olan Çin ve Rusya’nın toplamının bile 4 katından daha fazlasını ABD savunmaya ayırmış. Yani “Büyük Amerika” kendini güvende hissetmiyor demek ki. Adaletsiz ve haksız kazancın varsa veya kazancının büyük bir kısmını başka ülkeleri sömürerek ve onların kaynaklarına el koyarak, onları birbirlerine karşı kışkırtıp savaştırarak dünyanın öbür ucunda at koşturup zenginlik peşinde koşmaya çalışırsan düşmanların da çok olur ve böyle paranın büyük bir kısmını da silaha ve savunmaya harcarsın. Yani ABD kendini güvende hissetmiyor açıkçası.
Ama işin bir garip tarafı var ki izahı gerçekten zor veya ancak aptallıkla açıklanabilir bir durum bu. ABD güvenliğe çok para harcıyor ama milli gelirinin veya bütçesinin %10’unu savunma yatırımlarına ayırmış. Bu da makul bir seviye diyebilirsiniz. Nitekim Rusya, Çin, Hindistan gibi ülkeler de aşağı yukarı bütçelerinden bu oranda , %10-11 seviyelerinde savunmaya para ayırmışlar. İngiltere, Türkiye, Yunanistan gibi ülkeler %7 civarında, Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkeler de %3-4 civarında pay ayırmışlar bütçelerinden. Bunlar kabul edilebilir ve makul rakamlar diyebiliriz. Ancak bazı ülkeler var ki gelirlerinin büyük bir kısmını savunma, silah ve güvenlik için ayırmışlar. Örneğin, Umman bütçesinin %31’ini, Sudan %30’unu, Suudi Arabistan %25’ini, B.A.E. %23’ünü, Pakistan %22’sini savunmaya ayırmış. Hadi İsrail %15’ini savunmaya harcamış, bu da mantıklı gelebilir. Çünkü İsrail, Arap yarımadası ve Ortadoğu’da kendini güvende hissetmeyen, kendine göre hasmı çok olan bir ülke, parasının çoğunu silaha harcamak zorunda, yoksa işi bulunduğu bölgede zor olabilir. Ama Suudi Arabistan, Sudan, Umman gibi ülkelere ne demeli. Suudi Arabistan’ın geliri sadece petrol ve hac gelirleri. Başka geliri yok. Petrol suyunu çekse galla kuyusunu boylayacak. Parasını silaha değil başka sanayi yatırımlarına ayırsa halkının geleceği ve refahı için daha iyi olmaz mı. Onlarınki tam bir aptallık. Bu ancak böyle izah edilebilir. ABD geçen yıl 500 milyar dolarlık silahı Suudi Arabistan’a sattı. Bir yerde zorla sattı. Ya alırsın ya da alırsın dedi resmen. Yoksa ABD bankalarındaki dolarlarına el koyarım diyerek tehdit etti Suudları ve yönetime de kendi adamını getirdi bu arada. Yani Suudi Arabistan, B.A.E. gibi ülkeler bulundukları coğrafyanın ve aptallıklarının bedelini ödüyorlar bir bakıma.
Türkiye bütçesinden makul bir seviyede para ayırmakta savunma için. Daha da fazlasını ayırabilir, çünkü haklı nedenleri vardır. Bölgemizdeki durum ve sınırlarımızdan kaynaklanan terör ve güvenlik tehdidi herkesin malumu. Gelecekten umutlu olmak istiyorsak bu harcamaları yapmak zorundayız. Ayrıca ekonomimizin gelişme hızı bu harcamaları kaldırmakta. Son Afrin harekâtında elbette ki önemli harcamalarımız var. Ancak büyük ülke olabilme görüntüsü ekonomi için çok önemlidir. Yatırımlar güvenli ortamı sever. Teröre darbe vuruldukça ve sınır dışımızdan gelen bu tehlikeyi bertaraf etmekte olduğumuzu dünyaya gösterdikçe, ülkemize de daha çok yatırımcı gelecektir. İçerideki yatırımcı da kendini ve geleceğini güvende hissedecektir. Ülkemiz ne ABD gibi haksız kazancını koruma derdine düşmüş bir ülkedir, ne de Suudi Arabistan gibi harcamasını aptalca silaha ve güvenliğe aktaran bir ülkedir. Afrin bize bunu göstermiştir.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ordu Olay Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ordu Olay Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ordu Olay Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ordu Olay Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.