Türkiye ekonomisi hızla yabancıların eline geçiyor. Ülkenin dört bir yanında yabancıların şirket avı sürüyor. Bilhassa kurumsallaşma açısından belli bir düzeye ulaşan yerli firmalar yabancı yatırımcıların iştahını kabartıyor. Son 15 yılda 125 büyük özelleştirme yapıldı. 2018 yılı Birleşme-Devralma Görünüm Raporuna göre, Rekabet Kurumuna toplam 223 işlem bildirildi. Toplam işlem bedeli 30,1 milyar lira olarak gerçekleşti. Her satış Türk ekonomisinin bir 'uzvunun' kaybıdır. Çünkü satılanların ardından yenilerin gelmesi için daha çok çaba, uzun zaman ve yatırım gerekiyor. Yabancılar ülkemize ileri teknoloji getirmiyor sadece kar oranına bakıyorlar. 

Rekabet Kurulu'nun geçmişte yabancıların tapulu malı olmasına onay verdiği firmalardan bazıları şunlar. Tarım makineleri üreticisi firma Hintli Mahindra'ya satıldı. Fındık piyasasının en büyüğü, İtalyan Ferrero’ya, yarım asırlık süt devi, Dubaili Abraaj Capital’e, önde gelen kargo firmalarından biri, Dubai'li Mirage Cargo B.V’ye, akü pazarının en büyük oyuncularından biri Güney Afrikalı Metair’e diğeri ise Japon GS Yuasa'ya gitti! Tanınmış bir tavuk üreticisi, Brezilya'lı BRF GmbH’nın ve meşhur bir kozmetik markası Fransız Sephora'nın üzerine geçti.

Dünya genelinde her yıl milyarlarca dolarlık birleşme ve satın alma operasyonuna imza atan dev Japon şirketleri, Türk şirketlerini mercek altına aldı. Ülkemizin en büyük boya firmalarından biri Japonya’nın lider boya üreticisi konumundaki Kansai Paint'e satıldı. Özel sermaye fonu Bridgepoint, kuruyemiş üreticisini yuttu! Elektrik anahtarı ve priz üreticisi Panasonic'in, plastik boru üreticisi İsviçreli George Fisher şirketinin oldu. Fransız Danone, su ve gazlı içecek markalarından birinin işini bitirdi! Isıtma sektöründeki 50 yıllık firma, Hollandalı BDR Thermea ve sigorta şirketi Alman devi Allianz’ın eline geçti. Katarlı Commercial Bank ve Rus Sberbank birer banka aldılar. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor...

Dünya sigara devi Philipe Morris, İsviçre'nin çikolata ve kahve şirketi Jakop Suchard'ı satın aldığında, İsviçre gazeteleri; ''İsviçre'nin bir parçasını yitirdik'' manşetiyle çıkmıştı. Gazeteler haklıydı. Bir ülkede her milli şirket önemli bir değerdir. 2005 senesinde Pepsi Cola, Danone'yi almak istediğinde müthiş bir kamuoyu tepkisiyle karşılaşması üzerine satıştan vazgeçilmişti.

Son dönemde iç piyasada ekonomik darlığı düşen birçok yerli firma, yurtdışında alıcılar bulmamız talebiyle bize sıkça müracaat ediyor. Arayanlar içinde özel hastaneden AVM'ye, toplu konut projelerinden fabrikaya kadar birçok işletme mevcut. Tez vakitte bu durumun tersine dönmesi en büyük arzumuz. Döviz kurunun geldiği seviyede oluşan alım fırsatı nedeniyle, Batı merkezli sermayenin kıskaca aldığı firmalarımızın ''Türk'' kalması için merkezi yönetimin koruyucu adımlarını bekliyoruz.