Bundan 102 yıl önce ( 5 Mart 1920) "Hilal-i Ahdar" adıyla Sultan Vahdeddinin izniyle kurulmuştur. Daha sonra "Yeşil Hilal" sonrasında da "Yeşilay" adı altında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı görevinde 1934 yılında "Kamu Yararına Çalışan Dernek Statüsü" verilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, işgal güçlerinin askerlerimize ve toplumumuza karşı başlattığı milli direnişi kırmak, Türk gençliğini bağımlılık yatağına çekmek için ülkelerinden getirmiş oldukları içki, uyuşturucu, sigara gibi insanın bütün organlarını zayıflatan, hasta eden, bağımlılık kazandırarak, özellikle sigaranın demokrasi ve insan haklarına karşı en büyük düşmanı olarak milletimize bu illetleri bulaştırmayı başarmışlardır. 1920'li yıllarda bunu fark eden vatansever aydınlar, İstanbul'da buluşup bu illete karşı kurulan bu günkü adıyla YEŞİLAY, dünya genelinde sigaraya, uyuşturucuya, kumara ve içkiye karşı kurulan ilk Sivil Toplum Kuruluşlarından biridir.
Yeşilay; insanları iyiye, güzele, doğruya ve huzura götürmek için uğraşmaktadır. Bunu dikkate aldığımızda insan sağlığını ve huzurunu bozan, tüttürüldüğü yerde bulunan her varlığına zarar veren demokrasi ve insan haklarını tanımayan en büyük düşman, yılda 8 milyon insanın canını alırken, bıraktığı hastalık doğa kirliliği, 3 bin paket sigara için kestiğimiz bir ağaç, iç çamaşırlarımıza kadar bütün giysilerimizi kirleten bu illet için temizlikte kullandığımız deterjan, dünyanın üçte ikisi su olmasına rağmen sıkıntısı çekilen suyu, elektriği ve emeği de hesaplayanımız var mı? Din ve Bilim; bir ülkenin gençlerinin kendisiyle barışık, sağlıklı, duyarlı, tutarlı ve çevresiyle uyumlu bir yaşantı sürdürmesi için, şahsiyetli bir insan olarak yaşamalarını sağlamaktır.
Kendi milli ve manevi değerlerimiz ile, modern dünyanın (!) dayattığı değerler arasında kalan gençlik, büyüğünü ve küçüğünü tanımayacak duruma gelmiş, bu da ülkemiz insanını "bana ne" ve her şeyi devletten beklemeye yönlendirmiştir.
Vatan, bayrak, budun, iman ve insanlık sevgisi dilde kalmış, uygulamada yerini "bana ne "ye bırakmıştır.
Ülkemiz insanını, özellikle gençlerimizi ve bütün insanlığı bu tehlikenin pençesinden kurtarmak için, alınacak tedbirlerin uygulanması hususunda her insanın sorumluluğunu bilmesini sağlamaya gerekir. Bu büyük tehlikenin gidişatını izlemiş olduğumuz televizyon haberlerinde, okuduğumuz gazetelerde, kendi aramızda yapmış olduğumuz sohbetlerde sürekli haberdarız. Anneye, babaya karşı isyanlar; sigara, uyuşturucu, kumar, içki gibi bağımlılık yapan kötü alışkanlıkları kullanan gençlerimizin .....!
Bütün inançlar ve dinimiz İslam; imanın korunması, aklın korunması, canı korunması, malın korunması ve neslin korunmasını amaçlanmış, özellikle, bu salgın hastalık " " döneminde can sağlığının ne derece önemini olduğu, bütün insanlık tarafından daha iyi anlaşılmaya başlamıştır.
Diğer taraftan, bu illetlerden sadece sigara 8 milyon insanımızın ölümüne sebep olurken, paramızı da beraberinde götürmektedir.
Yorum Yazın